Translation of "Giremez" in English

Alkollüler giremez.

No drinkers allowed.

Tom giremez.

Tom can't go in.

- İçeri hiç kimse giremez.
- Kimse giremez.

No one's allowed in.

Yetişkin olmayanlar giremez.

- Adults only.
- Minors aren't allowed to enter.
- No minors allowed.

Çocuklar içeri giremez.

Children are not allowed in.

Kimse içeri giremez.

No one can get in.

Kimse oraya giremez.

Nobody's allowed in there.

Tom içeri giremez.

Tom can't come in.

Basın içeriye giremez.

The press is not allowed inside.

Hiç kimse oraya giremez.

No one can go in there.

Reşit olmayanlar buraya giremez.

Minors can't come in here.

Öğrenciler öğretmenler odasına giremez.

Students may not enter the teachers' room.

Hiç kimse giremez ya da çıkamaz.

No one can get in or out.

Polis bir arama emri olmadan mülke giremez.

Police can't enter the property without a search warrant.

Tehlike karanlıkta kol gezerken onları yalnız bırakma riskine giremez.

With danger roaming in the darkness, she cannot risk leaving them alone.

- Öğrenciler öğretmenler odasına giremez.
- Öğrencilerin öğretmenler odasına girmesi yasak.

- Students aren't allowed in the teachers' lounge.
- Students may not enter the faculty lounge.