Translation of "Müdüre" in English

Nerede müdüre rastladın?

Where did you come across the principal?

Ben müdüre şikayet ediyorum.

I am complaining to the principal.

Tom müdüre teşekkür etti.

Tom thanked the manager.

Tom, John'un kaçmayı planladığını müdüre bildirdi.

Tom informed the warden that John was planning to escape.

O, müdüre kızgın bir müşteri gönderdi.

He sent an angry customer to the manager.

Para doğrudan müdüre gidecek, kuruş kuruşuna.

The money will go directly to the manager, every last penny of it.

Bu okulun yeni bir müdüre ihtiyacı var.

This school needs a new principal.

Şirketimizi bütünleştirmek için yeni bir müdüre ihtiyacımız var.

We need a new director to unify our company.

- İspiyoncu öğrenci Tom'un spor salonunun arkasında sigara içtiğini müdüre söyledi.
- Okulun gammazcısı, Tom'un beden eğitimi salonunun arkasında sigara içtiğini müdüre yetiştirdi.

The school telltale reported Tom to the principal for smoking behind the gym.

- Henüz bir müdüre ihtiyacım yok.
- Henüz bir menajere ihtiyacım yok.
- Henüz bir yöneticiye ihtiyacım yok.

I don't need a manager yet.