Translation of "Lise" in English

Lise müdürüdür.

He is the principal of the high school.

Lise öğretmeniyiz.

We're high school teachers.

Orası lise mi, yoksa ön lise mi?

Is that a high school or a junior high school?

Lise yıllığımı buldum.

I found my high school yearbook.

Biz lise öğrencisiyiz.

- We are high school students.
- We're high school students.

Lise günlerinde utangaçtı.

She was shy in her high school days.

Lise yeterli değildir.

High school is not enough.

Biz lise sevgilileriydik.

We were high school sweethearts.

Lise son sınıftayım,

I'm a senior in high school,

Onlar lise öğrencisi.

They are high school students.

Lise diplomam yok.

I don't have a high school diploma.

Tom lise mezunudur.

Tom is a high school graduate.

- Annem bir lise öğretmenidir.
- Annem bir lise öğretmeni.

My mother is a high school teacher.

Ruriko bir lise öğrencisidir.

Ruriko is a high school student.

Tom bir lise öğrencisidir.

Tom is a high school student.

Tom lise öğrencisine kızdı.

Tom got angry with the high school students.

"Lise öğrencisi miydi?" "Evet."

"Was she a high school student?" "Yes, she was."

Mary, Tom'un lise aşkıydı.

Mary was Tom's high school crush.

Flavio lise son sınıfta.

- Flavio is enrolled in his third year of high school.
- Flavio is in his senior year of high school.

O, bir lise öğrencisidir.

He is a student at a high school.

Ben bir lise öğrencisiyim.

I'm a high school student.

Lise balona gittin mi?

Did you go to your high school prom?

Biz sadece lise öğrencileriyiz.

We're just high school students.

Lise bandosundayken trompet çalardım.

I played trumpet in our high school band.

Tom lise aşkıyla evlendi.

Tom married his high school sweetheart.

Emily bir lise öğrencisidir.

- Emily is a student.
- Emily is a high school student.

Mary bir lise öğretmeni.

Mary is a high school teacher.

Tom bir lise müdürüdür.

Tom is a high school principal.

Lise öğrencileri kabul edilir.

High school students are welcome.

Tom lise bandosuna katıldı.

Tom joined the high school band.

Tom'un lise diploması yok.

Tom doesn't have a high school diploma.

Tom sadece lise öğrencisi.

Tom is just a high school student.

Lise öğrencisiyken Boston'a gitmiştim.

I went to Boston when I was a high school student.

Tom, Mary'nin lise aşkıydı.

Tom was Mary's high school crush.

- Lise öğrencisi.
- Lisede okuyor.

He is a high school student.

Lise aşkını bulmayı başardı.

She managed to find her high school crush.

- Lise öğretmeni olduğunuz doğru mu?
- Lise öğretmeni olduğun doğru mu?

- Is it true you're a high school teacher?
- Is it true that you're a high school teacher?

- Sık sık lise günlerini hatırlıyor.
- Sık sık lise günlerini anımsıyor.

He often looks back on his high school days.

- Sen lise öğrencisi değil misin?
- Sen bir lise öğrencisi değil misin?

Aren't you a high school student?

Lise son sınıf öğrencisi misin?

Are you a senior high school student?

O, bir lise öğrencisi değildir.

He is not a high school student.

Bir lise öğretmeni ile evlidir.

He is married to a high school teacher.

O zaman bir lise öğrencisiydim.

I was a high school student at that time.

Erkek kardeşim bir lise öğrencisidir.

My brother is a high school student.

Ben bir lise matematik öğretmeniyim.

I'm a high school math teacher.

Lise öğretmeni olduğun doğru mu?

Is it true you're a high school teacher?

Tom tipik bir lise öğrencisi.

Tom is a typical high school student.

Tom bir lise öğretmeniyle evli.

Tom is married to a high school teacher.

Birlikte geçirdiğimiz lise günlerini özlüyorum.

I miss the high school days we spent together.

Tom lise son sınıf öğrencisi.

Tom is a high school senior.

Tom bir lise öğrencisi değil.

Tom isn't a high school student.

Tom ve Mary lise sevgilileriydi.

Tom and Mary were high school sweethearts.

Dan ve Linda lise sevgilileriydi.

Dan and Linda were high school sweethearts.

Tom ve Mary lise öğrencileridir.

Tom and Mary are high school students.

Lise öğrencileri sınıfta eğitim görüyorlar.

The high school students are studying in the classroom.

Sen bir lise öğrencisi misin?

Are you a high school student?

Bir özel lise öğrencisi misiniz?

Are you a student of a private high school?

Tom hâlâ bir lise öğrencisi.

Tom is still a high school student.

Tom bir lise terk öğrencisidir.

- Tom is a high school dropout.
- Tom dropped out of high school.

Ben hâlâ bir lise öğrencisiyim.

I'm still a high school student.

Sen hâlâ lise öğrencisi misin?

Are you still a high school student?

Tom tipik bir lise öğrencisiydi.

Tom was a typical high school student.

Ben lise mezunuyum yani ben lise problemlerini ve bu gibi şeyleri cevaplayabilirim.

- I'm a high school graduate so I am that much able to answer high school problems and such.
- I'm a high school graduate, so I guess that means I can answer high-school level questions and stuff.

Lise bazen gerçek dünyaya çok benziyor

High school is kind of like the real world sometimes,

Lise veya üniversitede bir dil seçtik,

We've picked a language in high school or college,

Bob bir lise öğrencisi iken utangaçtı.

Bob was shy when he was a high school student.

Bu robotu bir lise öğrencisi yaptı.

A high school student made this robot.

Kız kardeşim bir lise öğrencisi değildir.

- My sister is not a high school student.
- My sister isn't a high school student.

- Ben bir lise öğrencisiyim.
- Ben liseliyim.

I'm a high school student.

- Biz lise öğrencileriyiz.
- Biz liseliyiz.
- Liseliyiz.

- We are high school students.
- We're high school students.

Tom lise aşkı Mary ile evlendi.

Tom married his high school crush Mary.

- Lisedeki sevgilimle evlendim.
- Lise aşkımla evlendim.

I married my high school sweetheart.

Kız kardeşim lise sınıf arkadaşıyla evlendi.

My sister married her high school classmate.

Lise beyzbol takımları turnuvada birbirleriyle yarıştı.

High school baseball teams competed with one another at the tournament.

Tom lise boyunca Mary'nin erkek arkadaşıydı.

Tom was Mary's boyfriend all through high school.

Bu şarkı bana lise günlerimi hatırlatıyor.

This song reminds me of my junior high school days.

Lise günlerimi düşünmeden o şarkıyı dinleyemem.

I can not hear that song without thinking of my high school days.

Tom da ben de lise öğrencisiyiz.

- Both Tom and I are high school students.
- Tom and I are both high school students.

Lise arkadaşlarından hâlâ görüştüklerin var mı?

Do you have any high school friends that you still keep in touch with?

Madonna Japonya'da her lise öğrencisi tarafından bilinmektedir.

Madonna is known to every high school student in Japan.

O, ulusal lise boks şampiyonası yarışmasına girdi.

He entered the national high school boxing championship competition.

Mary bütün lise boyunca John'un kız arkadaşıydı.

Mary was John's girlfriend all through high school.

Bu sayı dizisine eğer Lise müfredatından kaldırılmadıysa

Such a number sequence is called a "vector,"

Tom Mary'nin bir lise öğrencisi olduğunu bilmiyordu.

Tom didn't know that Mary was a high school student.

Tom bir lise öğrencisi iken anoreksik oldu.

- Tom became anorexic when he was in high school.
- Tom became anorexic when he was a high school student.

Hem o hem de ben lise öğrencileriyiz.

Both he and I are high school students.

Bu, lise öğrencileri için iyi bir sözlük.

This is a good dictionary for high school students.

Bu tarih kitabı lise öğrencileri için yazılmıştır.

- This history book is written for high school students.
- This history textbook is intended for high school students.

Lise günlerimi hatırlamadan o şarkıyı hiç duymuyorum.

I never hear that song without remembering my high school days.

O, lise mezuniyet balosunda onunla dans etti.

She danced with him at the high school prom.

Mary bütün lise boyunca Tom'un kız arkadaşıydı.

Mary was Tom's girlfriend all through high school.

Lise Fransızca öğretmenim bir ana dil konuşuruydu.

My high school French teacher was a native speaker.

Tom ve Mary lise son sınıf öğrencisi.

Tom and Mary are high school seniors.

Tom lise öğrencisi iken Fransızca öğrenmiş olmalı.

Tom must've studied French when he was a high school student.