Translation of "Kutlamak" in English

0.036 sec.

Examples of using "Kutlamak" in a sentence and their english translations:

Kim kutlamak istiyor?

Who wants to party?

Birlikte kutlamak eğlenceliydi.

It was fun to celebrate together.

Kutlamak istiyor musun?

Do you like to party?

Canım kutlamak istemiyordu.

I didn't feel like celebrating.

Onu kutlamak isterim.

I'd like to celebrate that.

Noel'i kutlamak bir gelenektir.

It's a custom to celebrate Christmas.

Kutlamak için ne yapmalıyız?

What should we do to celebrate?

Kutlamak için neden var.

There's reason to celebrate.

Kutlamak için biraz erken.

- It's a little early to celebrate.
- It's a bit early to celebrate.

Biz onlarla kutlamak istedik.

We wanted to celebrate with them.

1 Mayısı kutlamak için geldi

Came to celebrate May 1

Başarısını kutlamak için arkadaşımı aradım.

- I telephoned my friend to congratulate him.
- I called up my friend to congratulate him on his success.

Ve getirdikleri tüm tecrübeleri kutlamak istiyoruz.

and all the experiences that they bring.

Benim canım doğum günümü kutlamak istemiyor.

I just don't feel like celebrating my birthday.

Sanırım kutlamak için hala çok erken.

I think it's still too early to celebrate.

Doğum gününü kutlamak için ne yaparsın?

What do you do to celebrate your birthday?

Ve bikinili pozları kutlamak için kullanılacağını düşünmemiştim.

to celebrate barely there bikini shots,

Sözleşme çantada, öyleyse kutlamak için dışarı çıkalım.

The contract is in the bag, so let's go out and celebrate.

Onun doğum gününü kutlamak için ne yapıyorlar?

What are they doing to celebrate her birthday?

O kutlamak için bir neden gibi görünüyor.

That sounds like a reason to celebrate.

Kutlamak için biraz çok erken olduğunu düşünüyorum.

I think it's a little too early to celebrate.

Seni kutlamak için uğrayamadım, çünkü acelem vardı.

I could not stop by to greet you because I was in a hurry.

O, onun doğum gününü kutlamak için bir partiydi.

It was a party to celebrate her birthday.

Amerika Birleşik Devletleri'nin kutlamak için birçok planları var.

The United States has many plans to celebrate.

Sami ve Leyla mezuniyetlerini kutlamak için dışarı çıktılar.

Sami and Layla went out to celebrate their graduation.

Bir de gelişimi kutlamak için bana gönderdikleri hediyeye bakıyordum,

And I'm staring at the present they sent me to celebrate my arrival --

Kızının doğum gününü kutlamak için akşam yemeğinde arkadaşımın evindeydim.

I was at my friend's house for dinner to celebrate his daughter's birthday.

Tom ve Mary evlilik yıldönümlerini kutlamak için lüks bir restorana gittiler.

Tom and Mary went to a fancy restaurant to celebrate their wedding anniversary.

Tom ve Mary, yıl dönümlerini kutlamak için pahalı bir restorana gittiler.

Tom and Mary went to an expensive restaurant to celebrate their anniversary.

Çok yaşlı bir çift 75.evlilik yıldönümünü kutlamak için şık bir akşam yemeğine çıkıyor.

A very elderly couple is having an elegant dinner to celebrate their 75th wedding anniversary.

Tom ve Mary birlikte olmalarının birinci yıl dönümünü kutlamak için romantik bir akşam yemeği verdiler.

Tom and Mary had a romantic dinner to celebrate the first anniversary of their being together.

Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.

This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.