Translation of "Kuşkuyla" in English

Yabancıya kuşkuyla baktı.

She eyed the stranger suspiciously.

Tom kuşkuyla izledi.

Tom watched suspiciously.

O bana kuşkuyla baktı.

She looked at me suspiciously.

Tom, Mary'ye kuşkuyla baktı.

Tom stared at Mary in disbelief.

Tom kuşkuyla Mary'ye baktı.

Tom stared at Mary suspiciously.

Tom ona kuşkuyla baktı.

Tom looked at it suspiciously.

Polis, Tom'a kuşkuyla baktı.

The policeman looked at Tom suspiciously.

Tom uzun adama kuşkuyla baktı.

Tom looked at the tall man suspiciously.

O kadın bana kuşkuyla baktı.

That woman looked at me sideways.

Polis ofisini aramaya geldiğinde Tom kuşkuyla hareket etti.

Tom acted suspiciously when the police came to search his office.

- Yaşlı kadın bana somurtkanlık ve güvensizlikle baktı.
- Yaşlı kadın bana öfkeyle ve kuşkuyla baktı.

The old woman looked at me with surliness and mistrust.