Translation of "Kadın" in Arabic

0.017 sec.

Examples of using "Kadın" in a sentence and their arabic translations:

Bir kadın,

قد جاءت بسيارة الإسعاف،

Kadın yönetimde,

في إدارة الإناث ،

Kadın okuyor.

المرأة تقرأ

Kadın odada.

المرأة في الغرفه.

Orada gördüğüm kadın, tanıdığım kadın değildi.

لم تكن تلك المرأة التي رأيتها هناك نفس المرأة التي كنت أعرفها في الماضي.

Erkek ve kadın.

الذكر والأنثى،

Ve kadın yine

والمرأة مرة أخرى

Bu kadın mücadelesinin

هذا نضال المرأة

Kadın erkek eşitliği,

مساواة المرأة والرجل

Kadın öğrenim görüyor.

المرأة تقرأ

Kadın ekmek yiyor.

تاكل المرأة خبزاً.

Bu kadın doktordur.

هذه المرأة طبيبة.

Ben kadın değilim.

لست امرأة.

Kadın ne söylüyor?

ماذا تقول الإمرأة؟

Kadın olmak zor. Trans kadın olmak da kolay değil.

من الصعب كونك امرأة، وكونك متحولة جنسيًا.

Ertesi gece, bir kadın

وفي الليلة التالية،

çok sayıda kadın görevlendirdim;

في مواقع إداريّة ثانويّة،

Beyin sağlığı, kadın sağlığıdır.

صحة الدماغ هي صحة المرأة.

Kadın: Adını söylemekle başlayabilirsin.

المرأة : لما لا تبدأي باسمك ؟

"Kadın Dediğin"deki Ana,

"آنا" في فيلم "Real Women Have Curves"

CQ: Ah, Kadın Yürüyüşü.

كيتلين: آه، مسيرة النساء.

Ağalık sistemi kadın hakları

يبكي نظام حقوق المرأة

Peki atalarımızda kadın nasıl

فكيف هي المرأة في أسلافنا

Bir kadın teşkilatı düşünün

اعتبر وكالة نسائية

Odadaki tek kadın bendim.

كنتُ المرأة الوحيدة في الغرفة.

Başka bir kadın sunucu

مقدّمة أخرى

Kadın olmadığım için mutluyum.

أنا سعيد لأني لست امرأة.

Kadın kütüphanenin önünde duruyor.

تقف تلك المرأة أمام المكتبة.

Affedersiniz, bu kadın kim?

المعذرة، من هذه المرأة؟

Bu güvenebileceğimiz bir kadın.

يمكننا الإعتماد على هذه المرأة.

Pembe giyinmiş kadın kimdir?

من تلك المرأة التي ترتدي فستاناً وردياً؟

Kadın çocukla evde kalıyor.

تبقى المرأة في البيت مع الطفل.

Kadın hakları üzerinde çalışıyoruz.

نحن نعمل من أجل حقوق المرأة.

Sami, kadın bulma veya kadın seçme konusunda asla bir sorun yaşamadı.

- لم يكن لدى سامي أيّ مشكل لمقابلة فتيات أو إيجاد نساء يقلّهنّ.
- لم يكن لدى سامي أيّ مشكل لمقابلة فتيات أو إيجاد نساء يصطحبهنّ.

Kendi favori tarzınızdaki kadın olun.

كوني نوعك المفضل من النساء.

Bir kadın vardı ve bize

"هناك تلك المرأة التي تكلمت عن

Trans kadın olmak kolay değil.

ليس من السهل كوني امرأة متحولة جنسيًا.

Bazen kadın mücadelesine geç katılmış

أشعر عادةً أني دخيلة،

Kadın: İyiliksevenler, yardımcı olabilir miyim ?

المرأة: السامريّون، هل أستطيع مساعدتك؟

400 kadın ödedikleri hakkında konuştu.

400 سيدة أخبرونا بالأسعار التي دفعوها.

Doğum yapan bir kadın çizilmiş

رسم امرأة تلد

Atalarımızda kadın eşine çok bağlıdır

في أسلافنا ، تعتمد المرأة بشكل كبير على شريكها

Eski Roma'da kadın bekarken babasına

تنتظر المرأة في روما القديمة

Eski Roma'da kadın kendi mallarını

النساء في روما القديمة

Dilediği gibi kadın boşayabiliyordu üstüne

كما تريد ، يمكن للمرأة أن تفرغ

Eski Roma'da kadın eve kapatılmazdı

في روما القديمة ، لم تكن المرأة مغلقة في المنزل

Ve dünyanın ilk kadın hükümdarı

وأول امرأة حاكمة في العالم

Fakat kadın ise boşanmak istediğinde

ولكن عندما تريد المرأة الحصول على الطلاق

Yaşlı bir kadın araba sürüyor,

تقود امرأة عجوز السيارة

Konuşan bir kadın olarak tanımlayarak

تعمل في مكتب مستشار البيت الابيض ما سيسهل عليها مهامها

Yaralı kadın Brezilyalı bir turistti.

كانت المرأة الجريحة سائحة برازيلية .

Bir kadın kütüphanede kitap okuyor.

يوجد امرأة تقرأ في المكتبة

Kadın burada rahatsız bir durumda ve

وتكون المرأة في هذه.. الوضعيّة غير المريحة

Babaylan bir kadın rolü olmasına rağmen,

وبينما كان البابايلان دور أنثوي،

Erkek olduğunu bilmeyene kadın olduğunu inandırabilirdiniz.

لدرجة أنّ من لا يعرفهم قد يخالهم نساءً.

Kadın giyim beden ölçülerine ne demeli?

أو قياسات ثياب المرأة.

Tek bir kadın bile dahil etmemiştim.

في شركتي.

Böylece bir kadın senin yerini alabilir."

لإعطاء الفرصة لامرأة لتشغله."

Amerika Birleşik Devletleri'nde Kadın Yürüyüşü yaptık.

لدينا مسيرة النساء في الولايات المتحدة.

Dünyanın her yerinde Kadın Yürüyüşleri yapıldı.

لديهم مسيرات نساء حول العالم.

Yani altı yüz elli milyon kadın.

أي ما يعادل 650 مليون فتاة.

Kadın ve erkeklerde oldukça benzediğini söyleyebilirim.

هو أن التوزيع يبدو مشابها جدا للرجال والنساء.

Kadın ve erkek aynı ortama giremiyor

لا يستطيع الرجال والنساء دخول نفس البيئة

Kadın haklarının en büyük savunucusudur aslında

وهي في الواقع أكبر داعية لحقوق المرأة

Semiha Es ilk kadın savaş fotoğrafçısı

سميحة إس هي أول مصورة حرب

Müfide İlhan ilk kadın belediye başkanı

Müfide İlhan هي أول عمدة أنثى

Sokakta bir kadın dövülmekteyse şiddet görmekteyse

إذا تعرضت امرأة للضرب في الشارع ، فإنها تتعرض للعنف

Bu bir erkek, o ise kadın.

هذا رجل، تلك امرأة.

O bir kadın gibi giyinip kuşanmış.

هو لبس كامرأة.

O kadın benden çok daha yaşlı.

تلك السيدة أكبر مني بكثير.

Bir kadın erkeksiz bir şey değildir.

المرأة بلا رجل لا شيء.

O yaşlı kadın yalnız başına yaşıyor.

- تلك المرأة العجوز تعيش لوحدها.
- تلك المرأة العجوز تسكن بمفردها.
- تلك المرأة العجوز تعيش بمفردها.
- تلك المرأة العجوز تسكن لوحدها.

Gangster filmlerimizden kanlı, kadın düşmanı müziğimize kadar,

بداية من افلام العصابات حتى موسيقى الهيب هوب والراب،

Gerçekte en çok örnek aldığım kadın annemdi.

في الواقع، كان الشخص الذي أسعى لأكون مثله هو أمي.

Bir adam, kadın, çocuk ya da çocuklar.

زوج وزوجة بالإضافة إلى طفل أو أطفال.

Daha geçen ay, bir kadın arkadaşımla laflıyorduk

الشهر الماضي، كنت أتحدث مع صديقة لي

Ancak bir kadın olarak, sadece kendi deneyimlerimi

ولكن كامرأة، أنا فقط أتحدث عن تجربتي

Fortune 500 CEO'larının yüzde 6,6'sı kadın.

6.6 بالمئة من الرؤساء التنفيذيين نساء.

çünkü pek çok kadın bu değişimleri hissedebiliyor.

لأن الكثير من النساء يمكن أن تشعرن بهذه التغييرات.

çünkü çoğu kadın bu bağlantının farkında değil,

لأن معظم النساء لسن على علم بهذا الارتباط،

Kadın vücudu konusundaki cehalet, yüzyıllar öncesine dayanıyor.

إن تجاهل جسم الأنثى يعود لقرون مضت.

Bugün kadın sünneti olarak düşündüğümüz bir şey,

وما يثير تساؤلنا اليوم حول تشويه الجهاز التناسلي الأنثوي

Hepimizin hayran olduğu muhteşem kadın Helen Keller'dan

أريد البدء باقتباسٍ لهيلين كيلر

Bugün öfke, gelişigüzelce ''kadın hastalıkları'' olarak addedilmiş

‫وقد أُثبت أن الغضب متورط ‬ ‫في مجموعة من الأمراض‬

Ama sonra ilk kadın kumandanımız Peggy Whitson,

لكن بعدها، قامت القائدةُ الأولى (بيغي ويتسون)

Kadın girişimciye ise kaçınmacı bir soru sorulur.

بينما يُسألن صاحبات الشركات النساء أسئلة الوقاية

Bir zamanlar Margaret isminde bir kadın vardı.

ذات مرة كانت هناك امرأة تدعى الآنسة مارجريت.

Onu bir kadın olduğu için küçük gören

رؤيتها كامرأة لأنها امرأة

Hele ki o kadın bir Türk ise

خاصة إذا كانت تلك المرأة تركية

Sâmiye Cahid Morkaya ilk kadın otomobil yarışçısı

سامية كايد مركايا أول متسابقة سيارات

Ve her Latin asıllı kadın, erkek hepimiz--

وأود أن أقول للأشخاص السُمر، النساء ...

Örneğin, göğüs kanseri olan bir kadın hasta

على سبيل المثال، مريضة مصابة بسرطان الثدي

Ve benim için ayrıca kadın karşıtı demek,

والتي تعني لي أيضًا معاداة المرأة،

çünkü kadın eskiden bu yana doğayla ilişkilendiriliyor.

لأنه جرى تحديد المرأة مع الطبيعة منذ فترة طويلة.

Kadın hakkında diyordu ki yanına ki kişiye:

عن المرأة ، قالت لمن بجانبها:

Insan hakları kadın hakları umurunda bile değil

حقوق الإنسان لا تهتم حتى بحقوق المرأة

- O Japon mu?
- O kadın Japon mu?

هل هي يابانية؟

Erkek kadın herkes vatan müdafaası için savaştı.

رجال و نساء قاتلوا للدفاع عن وطنهم.