Translation of "Krala" in English

Krala ölüm!

Death to the king!

İnsanlar krala karşı ayaklandı.

People rose in revolt against the King.

Halk krala karşı ayaklandı.

The people rebelled against the king.

Bir krala ihtiyacınız var mı?

Do you need a king?

- Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
- Üçüncü yıldız belirli bir krala aitti.

The third star belonged to a certain king.

Ragnar ölümle yüz yüze gelince krala

As he faced death, Ragnar called out to the king…

Bir kız kalabalığın arasından krala yaklaştı.

A girl approached the king from among the crowd.

Yaşlı adam yıllarca krala hizmet etti.

The old man served the king for many years.

Kral hariç kimse krala hayranlık duymuyor.

Nobody except the king admires the king.

Eğer teşekkür edilmeyi bekliyorsan krala git!

If you expect to be thanked, go to the king!

Mütevazı görünümlü yaşlı adam krala takdim edildi.

A humble-looking old man was presented to the king.

Bir yargıç krala değil, hukuka uymak zorundadır.

- A judge must obey not the king, but the law.
- A judge has to obey the law, not the king.

Bir yargıç krala değil hukuka uymak zorundadır.

A judge must obey not the king, but the law.

Saladin buzlu suyun getirilmesini emreder ve krala sundu.

Saladin orders that ice cold water be brought and offered to the King.

Ney, iç savaş ihtimalinden dehşete düşmüştü ve krala

Ney was horrified by the prospect of civil war, and promised the king that he’d bring

Krala Hollanda'ya uçarken eşlik etti, ancak kraliyet mahkemesi tarafından

He accompanied the king on his flight to  the Netherlands, but was treated with such  

Odada bir baskı hissi vardı; Hiç kimse krala kararının ne kadar aptalca olduğunu söylemeye cesaret etmedi.

There was a feeling of constraint in the room; no one dared to tell the king how foolish his decision was.