Translation of "Yıldız" in English

0.011 sec.

Examples of using "Yıldız" in a sentence and their english translations:

- Bak, yıldız kayıyor!
- Bak, bir yıldız kayması!
- Bak, kayan bir yıldız!

Look, a shooting star!

Yıldız geceleyin görülebilir.

Stars can be seen at night.

Bir yıldız görüyorum.

I see a star.

Bak, yıldız kayıyor!

Look, a shooting star!

Tom yıldız değildi.

Tom wasn't the star.

Ay, yıldız değildir.

The moon isn't a star.

Bir yıldız görünmüyordu.

Not a star was to be seen.

- Bak! Bir kayan yıldız!
- Bak! Bir yıldız kayması!

Look! A falling star!

- Bu kurabiyeler yıldız şeklindedir.
- Bu kurabiyeler yıldız şeklinde.

These cookies are star-shaped.

6 yıldız yapmaya çalışıyorduk

We were trying to make 6 stars

Gökyüzünde binlerce yıldız görebiliriz.

We can see thousands of stars in the sky.

Gökte sayısız yıldız vardı.

There were countless stars in the sky.

Gökyüzünde milyarlarca yıldız var.

There are billions of stars in the sky.

Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor.

Thousands of stars shone in the heavens.

Evrende milyonlarca yıldız var.

There are millions of stars in the universe.

Gökyüzünde birçok yıldız parıldıyor.

Many stars are twinkling in the sky.

Yeni bir yıldız keşfetti.

He discovered a new star.

Hiçbir yıldız gündüzün görülmez.

No stars are to be seen in the daytime.

Yıldız gökyüzünde görünmeye başladı.

Stars began to appear in the sky.

Galaksimizde kaç yıldız vardır?

How many stars are there in our galaxy?

Bir yıldız görüyor musun?

Do you see a star?

Elli tane yıldız var.

There are fifty stars.

Evrende milyarlarca yıldız var.

- There are billions of stars in the universe.
- There are milliards of stars in the universe.

Bugün bir yıldız gördüm.

Today, I saw a star.

Gökyüzünde hiçbir yıldız görülemez.

No stars could be seen in the sky.

Gökyüzünde hiç yıldız göremedim.

I couldn't see any stars in the sky.

Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.

Many stars shine in the heavens.

Ben bir yıldız olabilirdim.

- I could have been a star.
- I could've been a star.

Bak! Bir yıldız kayıyor!

Look! There goes a shooting star.

Evrende milyarlarca yıldız vardır.

- There are billions of stars in the universe.
- There are milliards of stars in the universe.

Sami yıldız bir öğrenciydi.

Sami was a star student.

Galaksimizde milyarlarca yıldız var.

There are billions of stars in our galaxy.

Yeni bir yıldız keşfettim.

I have discovered a new star.

Yıldız şehriye sever misin?

Do you like stelline pasta?

- Gökyüzünde tek bir yıldız görülemez.
- Gökyüzünde tek bir yıldız bile görülemedi.

- Not a star was to be seen in the sky.
- Not a single star could be seen in the sky.

Gökyüzünde hiç yıldız var mıydı?

Were there any stars in the sky?

Gökyüzünde çok sayıda yıldız görünüyordu.

Numerous stars were visible in the sky.

Gökyüzünde görülebilecek birçok yıldız vardı.

There were several stars to be seen in the sky.

Gökyüzünde bir sürü yıldız görebilirsin.

You can see a lot of stars in the sky.

Yarın gece yıldız görülebilir mi?

Can the star be seen tomorrow night?

Amerikan bayrağında elli yıldız var.

- There are fifty stars in the American flag.
- There are fifty stars on the American flag.

O, beni bir yıldız yaptı.

She made me a star.

Bu gece hiç yıldız göremiyoruz.

We can't see any stars tonight.

Bu gece hiç yıldız yok.

There are no stars tonight.

Hiçbir yıldız o gece görülmedi.

No star was seen that night.

Tom bir yıldız olacağını düşünüyor.

- Tom thinks he's going to be a star.
- Tom thinks that he's going to be a star.

Her zaman bir yıldız değildi.

though he wasn't always a star.

Yıldız Savaşlarının birinci bölümünü izlemedim.

I didn't watch Star Wars episode 1.

Amerika bayrağında 50 yıldız vardır.

There are 50 stars on the American flag.

Gökte pek çok yıldız parlıyor.

Many stars shine in the sky.

Gökyüzünde çok sayıda yıldız parlıyordu.

Countless stars were twinkling in the sky.

Ay, yıldız değildir. Dünya'nın uydusudur.

The Moon is not a star. It is Earth's satellite.

Dipnotlar yıldız işareti ile işaretlenmiştir.

The footnotes are marked with an asterisk.

Bu tepede milyonlarca yıldız görebilirsin.

You can see millions of stars on this hill.

O küçük yıldız en parlaktır.

- That small star is brightest.
- That small star is the brightest.

Pek çok yıldız galaksiyi oluşturur.

Many stars are forming within the galaxy.

O yıldız çıplak gözle görülebilir.

That star is visible to the naked eye.

Tom bir yıldız meyvesi yedi.

Tom ate a starfruit.

O yeni bir yıldız keşfetmişti.

He had discovered a new star.

Sayısız yıldız gece gökyüzünde parladı.

Countless stars twinkled in the night sky.

Kayan bir yıldız, bir göktaşıdır.

A falling star is a meteorite.

Gökyüzünde kaç tane yıldız var?

How many stars are there in the sky?

Kuyruklu yıldız, insanlığı yok edecek.

The comet will wipe out mankind.

Tycho yeni bir yıldız keşfetti.

Tycho discovered a new star.

Toplantı saatimizde bir yıldız parlıyor.

A star shines on the hour of our meeting.

- Bir zamanlar bir yıldız kayması gördüm.
- Bir defasında bir yıldız kayması gördüm.

- I have seen a shooting star once.
- I've seen a shooting star once.

- Bana yedi uçlu bir yıldız çiz.
- Bana yedi uçlu bir yıldız çizin.

Draw me a seven-pointed star.

Mary yıldız şeklinde kurabiye kesici kullanarak biraz yıldız biçimli zencefilli kurabiye yaptı.

Mary made some star-shaped gingerbread cookies using a star-shaped cookie cutter.

- Bu gece bir kuyruklu yıldız görülür olacak.
- Bu gece bir kuyruklu yıldız görünür olacak.
- Bu gece bir kuyruklu yıldız gözlemlenebilecek.

Tonight a comet will be visible.

- Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
- Üçüncü yıldız belirli bir krala aitti.

The third star belonged to a certain king.

Gökyüzünde görülen bir sürü yıldız vardı.

There were a lot of stars visible in the sky.

Yaz geceleri gökyüzünde birçok yıldız görebiliriz.

We can see a lot of stars at night in summer.

Böyle parlak bir yıldız hiç görmedim.

I had never seen such a shiny star.

Bu yıldız beş ışık yılı uzaktadır.

This star is five light years away.

Biz temmuz ayında Yıldız Festivalini kutluyoruz.

We celebrate the Star Festival in July.

Bu gece gökyüzünde hiç yıldız yok.

There are no stars in the sky tonight.

O yıldız aktörün çok hayranı var.

That movie star has many fans.

Bizim toplantı saatinde bir yıldız parlar.

A star shines on the hour of our meeting.

Yüzü ışık vermeyen asla yıldız olamaz.

He whose face gives no light, shall never become a star.

Hilal ay ve yıldız İslam'ın sembolüdür.

- The crescent moon and star is a symbol of Islam.
- The star and crescent are the symbol of Islam.

Bu gece çok sayıda yıldız görebiliriz.

We can see many stars tonight.

Güneşimizden büyük bir sürü yıldız var.

There are a lot of stars which are larger than our sun.

"Yıldız Savaşları"nı iki defa izledim.

I have seen "Star Wars" twice.

- Star olmak istiyor.
- Yıldız olmak istiyor.

She wants to be a star.

Bir zamanlar bir yıldız kayması gördüm.

- I have seen a shooting star once.
- I've seen a shooting star once.

Gökyüzüne baktık ama hiç yıldız göremedik.

We looked at the sky, but couldn't see any stars.