Translation of "Konuşulan" in English

0.052 sec.

Examples of using "Konuşulan" in a sentence and their english translations:

Konuşulan söz önemlidir.

The spoken word matters.

Orada konuşulan nedir?

What's there to talk about?

Meksika'da konuşulan dil nedir?

What is the language spoken in Mexico?

Brezilya'da konuşulan dil nedir?

What is the language spoken in Brazil?

Bunlar, konuşulan dilin özellikleridir.

These are characteristics of the spoken language.

Brittany'de konuşulan dil nedir?

What's the language spoken in Brittany?

Avustralya'da konuşulan dil İngilizcedir.

The language spoken in Australia is English.

Konuşulan İngilizceye büyük önem verdi.

He put great emphasis on spoken English.

Bu kelimeler konuşulan dilde kullanılmaz.

These words aren't used in spoken language.

- İngilizce dünyanın her yerinde konuşulan bir dildir.
- İngilizce tüm dünyada konuşulan bir dildir.

English is a language spoken all over the world.

Yeni başlayanlar önce konuşulan İngilizceyi öğrenmeli.

Beginners should learn spoken English first.

İngilizce dünyada en yaygın konuşulan dildir.

English is by far the most widely-spoken language in the world.

İngilizce tüm dünyada konuşulan bir dildir.

English is a language spoken all over the world.

ABD'ye seyahat ederseniz, konuşulan İngilizceyi öğrenirsiniz.

If you travel to the US, you'll learn spoken English.

Mandarin dünyanın en çok konuşulan dilidir.

Mandarin is the most spoken language in the world.

Fransızca konuşulan bir ülkede hiç yaşamadım.

I've never lived in a French-speaking country.

Meksika en büyük İspanyolca konuşulan ülkedir.

Mexico is the biggest Spanish speaking country.

Ewondo, Kamerun'un Ewondo kabilesi tarafından konuşulan dildir.

Ewondo is the language spoken by the Ewondo tribe of Cameroon.

Konuşulan Fransızcayla yazılan Fransızcadan daha çok ilgileniyorum.

I'm more interested in spoken French than in written French.

Bir zamanlar konuşulan sözler asla geri alınamaz.

A word once spoken can never be recalled.

İngilizce dünyanın her yerinde konuşulan bir dildir.

English is a language spoken throughout the world.

Tom, Fransızca konuşulan bir ülkede yaşamak istiyor.

- Tom wants to live in a country where French is spoken.
- Tom wants to live in a French-speaking country.

Tom, Fransızca konuşulan bir ülkede yaşamak istedi.

Tom wanted to live in a French-speaking country.

Kabiliyece Cezayir'de en çok konuşulan Berberi lehçesidir.

Kabyle is the most spoken Berber dialect in Algeria.

- Sindçe, Sindhi halkı tarafından konuşulan bir Pakistan dilidir.
- Sintçe, Sint halkı tarafından konuşulan bir Pakistan dilidir.

Sindhi is a language of Pakistan spoken by the Sindhi people.

Bugün dünyamızda konuşulan dillerin yarıdan fazlası tehlike altındadır..

More than half of the languages spoken in our world today are endangered.

Yeşil Burun Adalarında konuşulan diller Portekizce ve kreollerdir.

The languages spoken in Cape Verde are Portuguese and creoles.

Tom, Fransızca konuşulan bir ülkede yaşamak istediğini söyledi.

- Tom said he wanted to live in a French-speaking country.
- Tom said that he wanted to live in a French-speaking country.

Tom ve Mary Fransızca konuşulan bir ülkede yaşamak istiyor.

Tom and Mary want to live in a French-speaking country.

Kabiliyece Kuzey Afrika'da en çok konuşulan ikinci Berberi lehçesidir.

Kabyle is the second most spoken Berber dialect in North Africa.

- Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir.
- İngilizcenin dünyanın en çok konuşulan dili olması bir sürpriz değil.

- It isn't a surprise that English is the world's most spoken language.
- It's not a surprise that English is the world's most spoken language.

Bu, Arapça mı? Hayır, Uygurca. Kuzeybatı Çin'de konuşulan bir dil.

"Is this Arabic?" "No, it's Uyghur - a language that's spoken in northwestern China."

Papua Yeni Gine'de, Papualılar tarafından konuşulan 850 farklı dil vardır.

In Papua New Guinea, there are 850 different languages spoken by Papuans.

İngilizcenin dünyanın en çok konuşulan dili olması bir sürpriz değil.

It isn't a surprise that English is the world's most spoken language.

Kabiliyece Cezayir'in kuzeydoğusundaki dağlık Kabiliye bölgesinde konuşulan bir Berberi lehçesidir.

Kabyle is a Berber dialect which is spoken in a mountainous region of Kabylie, in the north-east of Algeria.

- Tsez dili, Dağıstan'da yaklaşık 15.000 kişi tarafından konuşulan bir Kuzeydoğu Kafkasya dilidir.
- Dido dili, Dağıstan'da yaklaşık 15.000 kişi tarafından konuşulan bir Kuzeydoğu Kafkasya dilidir.
- Didoca, Dağıstan'da yaklaşık 15.000 kişi tarafından konuşulan bir Kuzeydoğu Kafkas dilidir.

Tsez is a Northeast Caucasian language spoken by about 15,000 people in Dagestan.

Dünyada İngilizce'nin en yaygın şekilde konuşulan dil olduğunu inkar etmek yok.

There is no denying that English is the most widely spoken language in the world.

İngilizce'de akıcı olmak için İngilizce konuşulan bir ülkede yaşamak gerekli midir?

Is it necessary to live in an English-speaking country in order to become fluent in English?

Bazı uzmanlara göre, konuşulan dil çok az sayıda yan cümleler kullanır.

According to some experts the spoken language uses few subordinate clauses.

Yanlış zamanda konuşulan bir söz iyilikten çok daha fazla zarar yapabilir.

A word spoken at the wrong time can do very much more harm than good.

Standart İngilizce dediğimiz şey sadece bütün dünyada konuşulan birçok lehçeden biridir.

What we call 'Standard English' is only one of the many dialects spoken all over the world.

Kanada'ya yakın yaşadığım için, Kanada'da konuşulan Fransızca türünü öğrenmeyi tercih ediyorum.

Since I live near Canada, I'd prefer to learn the kind of French spoken in Canada.

İngilizce, Mandarin ve İspanyolca'dan sonra dünyadaki en çok konuşulan üçüncü dildir.

English is the third most spoken language in the world, after Mandarin and Spanish.

Oxford Üniversitesi İngilizce konuşulan dünyanın en eski üniversitesidir. O, 1096 yılında kuruldu.

The University of Oxford is the oldest university in the English-speaking world. It was established since 1096.

Konuşulan bir dili dinlemek aynı dili okumaktan ya da yazmaktan çok farklıdır.

Listening to a language being spoken is very different from reading or writing the same language.

Her kelime geleceği değiştirir. İster iyi ister kötü olsun, konuşulan sözcüğe bağlıdır.

Every word alters the future. Whether good or bad, depends on the word spoken.

Michel Ney, Fransa'nın doğu sınırındaki Almanca konuşulan bir bölgesi olan Lorraine'den bir kooperatifin oğluydu

Michel Ney was a cooper’s son from Lorraine, a German-speaking region of France on the

Tom Fransızca konuşulan bir ülkede yaşamak istiyor, bu yüzden her gün anadilini konuşan insanlarla Fransızca konuşmayı pratik yapabilir.

Tom wants to live in a French-speaking country, so he can practice speaking French with native speakers every day.

Shiritori oyunu senden önceki kişi tarafından konuşulan kelimenin son sesinin alınmasıyla ve sonra bir sonraki kişinin o sesle başlayan bir kelime aramasıyla oynanır.

The game of shiritori is played by taking the final sound of the word spoken by the person before you, and then the next person looks for a word that begins with that sound.

Rus dili anadil olarak eski Sovyetler Birliği'nin kurucu cumhuriyetlerini oluşturan Rusya, Beyaz Rusya, Ukrayna, Kazakistan ve Kırgızistan'da konuşulan ve Letonya, Estonya ve başka birçok ülkede resmi olmamasına karşın yaygın olarak kullanılan bir Slav dilidir.

The Russian language is a Slavic language spoken natively in Russia, Belarus, Ukraine, Kazakhstan and Kyrgyzstan, and is widely used, although without official imprimatur, in Latvia, Estonia and many other countries that form the constituent republics of the former Soviet Union.

Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.

It's the answer spoken by young and old, rich and poor, Democrat and Republican, black, white, Hispanic, Asian, Native American, gay, straight, disabled and not disabled. Americans who sent a message to the world that we have never been just a collection of individuals or a collection of red states and blue states. We are, and always will be, the United States of America.