Translation of "Kardeşinden" in English

- Onu kardeşinden ayıramıyorum.
- Onu kardeşinden ayırt edemem.

I can't tell him apart from his brother.

Onu kardeşinden ayıramıyorum.

I can't tell her apart from her sister.

- Senin kardeşinden daha büyüğüm.
- Senin kardeşinden daha yaşlıyım.

- I'm older than your brother.
- I am older than your brother.

- Erkek kardeşinden daha hızlı koştu.
- Kardeşinden daha hızlı koştu.

He ran faster than his brother did.

Bill kardeşinden tamamen farklıdır.

Bill is completely unlike his brother.

Onu erkek kardeşinden ayıramıyorum.

I can't distinguish him from his brother.

Tom erkek kardeşinden farklı.

Tom is different from his brother.

Tom'u erkek kardeşinden ayıramam.

- I can not tell Tom from his brother.
- I can't tell Tom from his brother.

Bize erkek kardeşinden bahset.

Tell us about your brother.

Kardeşinden daha hızlı koştu.

He ran faster than his brother did.

Bill'e asla erkek kardeşinden bahsedemem.

I never can tell Bill from his brother.

Onu kız kardeşinden uzaklaştıran ne?

What has estranged him from his sister?

O kız kardeşinden çikolatasını kaptı.

He grabbed the chocolate away from his sister.

O, erkek kardeşinden daha uzundur.

He is taller than his brother.

Erkek kardeşinden daha hızlı koştu.

He ran faster than his brother did.

Mary kız kardeşinden daha zekidir.

Mary is more intelligent than her sister.

Annen kız kardeşinden daha iyi.

Your mum is better than your sister.

Tom senin kız kardeşinden genç.

Tom is younger than your daughter.

Mary kız kardeşinden daha güzel.

Mary is prettier than her sister.

O, erkek kardeşinden daha kısadır.

He's shorter than his brother.

O, kız kardeşinden daha uzun.

She is taller than her sister.

Kız kardeşinden çok daha sevimlisin.

You're much cuter than your sister.

Sen kız kardeşinden daha sevimlisin?

You're cuter than your sister.

Onun kız kardeşinden John sorumluydu.

John answered for his sister.

Onu erkek kardeşinden ayırmak kolaydır.

It is easy to tell him from his brother.

Tom erkek kardeşinden daha uzun.

Tom is taller than his brother.

Leyla erkek kardeşinden nefret ediyordu.

Layla hated her little brother.

Tom erkek kardeşinden daha ünlüdür.

Tom is more famous than his brother.

Seni erkek kardeşinden ayırt etmek zor.

It is hard to distinguish you from your brother.

O, erkek kardeşinden daha az sabırlı.

He is less patient than his brother.

Onu kız kardeşinden ayırt edebiliyor musun?

Can you distinguish her from her sister?

O, kız kardeşinden soğuk algınlığı kaptı.

He got a cold from his sister.

Onu ikiz kız kardeşinden ayırt edemiyorum.

I can't tell her from her twin sister.

O senin kız kardeşinden daha genç.

She's younger than your sister.

Ben senin erkek kardeşinden daha yaşlıyım.

- I'm older than your brother.
- I am older than your brother.

Çocuk, oyuncağı küçük kız kardeşinden aldı.

The boy has taken the toy away from his little sister.

Tom ikiz erkek kardeşinden bütünüyle farklıydı.

Tom was totally different from his twin brother.

O, küçük erkek kardeşinden daha uzun.

He is taller than his little brother.

O kız kardeşinden daha az güzel.

She is less beautiful than her sister is.

Onu erkek kardeşinden ayırt edebilir misin?

Can you tell him from his brother?

Tom erkek kardeşinden daha kısa boylu.

Tom is shorter than his brother.

O, erkek kardeşinden daha mı uzundur?

Is he taller than his brother?

Wan küçük kız kardeşinden daha güzeldir.

Wan is prettier than her younger sister.

Tom'u ikiz kardeşinden ayırt edebilir misin?

Can you tell Tom from his twin brother?

Beth şimdi kız kardeşinden daha zayıftır.

Beth is slimmer than her sister now.

O erkek kardeşinden daha az sabırlı.

He's less patient than his brother.

O senin kız kardeşinden daha uzun.

She is taller than your sister.

Mary, kız kardeşinden daha az aktiftir.

- Mary's less active than her sister.
- Mary is less active than her sister.

Tom küçük kardeşinden daha yaşlı görünüyor.

Tom looks older than his younger brother.

Tom erkek kardeşinden daha az aktif.

- Tom is less active than his brother.
- Tom isn't as active as his brother.

Erkek kardeşinden daha az parası var.

He has less money than his brother does.

Biz onu küçük kız kardeşinden ayırt edemeyiz.

We cannot distinguish her from her younger sister.

Beth kötü erkek kardeşinden dolayı karanlıktan korkuyor.

Beth is afraid of the dark because of her evil brother.

Son zamanlarda kız kardeşinden haber aldın mı?

Have you heard from your sister lately?

Tom, kız kardeşinden özür dile. Onu ağlattın.

Tom, apologize to your sister. You made her cry.

Mary kız kardeşinden daha az yemek yer.

Mary eats less than her sister does.

Onu, kardeşinden hediye olarak aldığı bıçakla kesti.

He cut it with the knife that he received as a present from his brother.

Jane'e onun ikiz kız kardeşinden bahseder misin?

- Can you tell Jane from her twin sister?
- Can you tell Jane and her twin sister apart?

Ben Kate'i erkek kardeşinden daha aktif buldum.

I found Kate more active than her brother.

Erkek kardeşinden duyduğun o hikayeyi bana anlat.

Tell me that story you heard from your brother.

Onun kız kardeşinden bir hediye kabul ettim.

I accepted a present from his sister.

Onların hepsi senin erkek kardeşinden daha deli.

They're all crazier than your brother.

Sami erkek kardeşinden uzun süredir ödünç alıyordu.

Sami was borrowing from his brother for a long time.

Onu ikiz erkek kardeşinden ayırt edebilir misin?

Can you tell him from his twin brother?

Julie, İtalya'daki erkek kardeşinden bir Noel kartı aldı.

Julie received a Christmas card from her brother in Italy.

Bu çizgi romanları onun kız kardeşinden ödünç aldım.

I borrowed those comics from his sister.

Onun erkek kardeşinden ev ödevlerine yardım etmesini istediler.

They asked his brother to help them with their homework.

Bu çizgi romanı onun kız kardeşinden ödünç aldım.

I borrowed this comic from his sister.

Fadıl erkek kardeşinden sadece birkaç hafta sonra öldü.

Fadil died just weeks after his brother.

Ben o çizgi romanları onun kız kardeşinden ödünç aldım.

I borrowed those comics from her sister.

Bu çizgi roman kitabını onun kız kardeşinden ödünç aldım.

I borrowed this comic book from his sister.

Bir hafta sonra Tom'un kız kardeşinden bir mektup aldık.

After a week, we received a letter from Tom's sister.

O bunu erkek kardeşinden bir hediye olarak aldığı bıçakla kesti.

He cut it with the knife that he got as a gift from his brother.

Tom hem Mary'den ve hem de onun erkek kardeşinden daha uzundur.

Tom is taller than both Mary and her brother.

Onun dört kız kardeşinden biri vefat etti fakat diğerleri hâlâ bizimle birlikteler.

One of her four sisters has passed away but the others are still with us.

O, proje üzerinde yaptığı kaybı finanse etmek için erkek kardeşinden borç aldı.

He borrowed from his brother to finance the loss he made on the project.