Translation of "Kandırmaya" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kandırmaya" in a sentence and their english translations:

Beni kandırmaya çalışmayın!

- Don't try to trick me!
- Don't try to trick me.

Beni kandırmaya çalışma.

Don't try to fool me.

Seni kandırmaya çalışmadım.

I wasn't trying to trick you.

Bizi kandırmaya çalışma.

Don't try to trick us.

Kimseyi kandırmaya çalışmıyorum.

I'm not trying to trick anyone.

Kimi kandırmaya çalışıyorsun?

Who are you trying to kid?

Beni kandırmaya çalıştı.

He tried to seduce me.

Sanırım birini kandırmaya çalışıyordu.

I think she was trying to pull a fast one.

Kendimizi kandırmaya devam edemeyiz.

We can't keep on fooling ourselves.

Beni kandırmaya mı çalışıyorsun?

Are you trying to trick me?

Tom sizi kandırmaya çalışıyor.

Tom is trying to trick you.

Hiç kimseyi kandırmaya çalışmıyordum.

I wasn't trying to fool anyone.

Bizi kandırmaya çalışmayı bırak.

Stop trying to fool us.

Tom sekreterini kandırmaya çalıştı.

Tom tried to seduce his secretary.

O beni kandırmaya çalıştı.

He tried to trick me.

Onu boşuna kandırmaya çalıştım.

I tried in vain to seduce her.

Tom bizi kandırmaya çalıştı.

Tom tried to trick us.

Umarım bizi kandırmaya çalışmıyorsundur.

I hope you're not trying to fool us.

Ben Tom'u kandırmaya çalıştım.

I tried to trick Tom.

Tom Mary'yi kandırmaya çalıştı.

Tom tried to trick Mary.

Tom seni kandırmaya çalışıyordu.

Tom was trying to trick you.

Sanırım Tom bizi kandırmaya çalışıyor.

- I think Tom is trying to trick us.
- I think that Tom is trying to trick us.

Beni kandırmaya çalışmıyorsun, değil mi?

- You're not trying to trick me, are you?
- You aren't trying to trick me, are you?

Bence Mary, Tom'u kandırmaya çalışıyor.

I think that Mary is trying to seduce Tom.

Beni kandırmaya çalışıyorsun, değil mi?

You're trying to trick me, aren't you?

Tom beni kandırmaya çalışmaması gerektiğini bilir.

Tom knows better than to try to trick me.

Gerçekten Tom'un seni kandırmaya çalıştığını düşünmüyorsun, değil mi?

You don't really think Tom tried to cheat you, do you?

- Tom kazık atmaya çalıştı.
- Tom oyuna getirmeye çalıştı.
- Tom kandırmaya çalıştı.

Tom tried to pull a fast one.