Translation of "Kalsın" in English

0.010 sec.

Examples of using "Kalsın" in a sentence and their english translations:

Üstü kalsın!

- Keep the change!
- Keep the change.

Üstü kalsın.

- Keep the change!
- Keep the change.

Sende kalsın.

Keep it to yourself.

Sende kalsın sadece

Just keep it

Üstü kalsın, lütfen.

Keep the change, please.

Şimdilik konu kalsın.

Let the matter rest for the time being.

Tom evde kalsın.

Let Tom stay home.

O orada kalsın.

Let him stay there.

Bu aramızda kalsın.

This is between ourselves.

Konu aramızda kalsın.

Let's keep this matter to ourselves.

- Canım istemiyor.
- Kalsın.

- I would prefer not to.
- I'd prefer not to.

O soysuz kalsın!

Let him remain without posterity!

"Üstü kalsın." "Teşekkürler."

"Keep the change." "Thank you."

İstiyorsan sende kalsın.

If you want it, keep it.

Aramızda kalsın ama muhtemelen

stay between us but probably

Bu konu aramızda kalsın.

Let's keep this matter between ourselves.

Bu paralar orada bir kalsın

These coins stay there

Her daim cahil kalsın istiyorsunuz

you always want ignorant

Aramızda kalsın, o bir yalancı.

Just between you and me, he is a liar.

Sır olarak kalsın, tamam mı?

Let's keep this a secret, OK?

Oraya az kalsın zamanında varamıyorduk.

We almost didn't get there on time.

Aramızda kalsın, onun başaracağını sanmıyorum.

Just between ourselves, I don't think he's going to succeed.

Az kalsın Tom'un söylediklerine inanıyordum.

I almost believed what Tom said.

Aramızda kalsın, o oldukça aptaldır.

Between ourselves, he is rather stupid.

Tom istediği kadar burada kalsın.

Let Tom stay here as long as he wants.

Teklif için teşekkürler, ama kalsın.

Thanks for the offer, but I'll pass.

- Bu kadarla bırakalım.
- Bu kadarıyla kalsın.

- Let's leave it at that.
- Let's just leave it at that.

- Bu aramızda kalsın.
- Bunu aramızda tutalım.

Let's keep this between us.

- Az kalsın kanıyordum.
- Az daha yutuyordum.

I almost fell for it.

Aramızda kalsın, onun bir metresi var.

Between ourselves, he keeps a mistress.

İster gitsin ister kalsın umurumda değil.

I don't care whether he leaves or stays.

Aramızda kalsın, onunla ilgili fikrin nedir?

Between you and me, what is your opinion of her?

Aramızda kalsın, onun patronuyla başı belada.

Between you and me, he's in trouble with the boss.

Sadece gözlerinizle takdir edebilirsiniz. Gerisi size kalsın.

You can admire with your eyes only, the rest stays inside.

Aramızda kalsın, John'un fikri pek ilgimi çekmiyor.

Between you and me, John's idea doesn't appeal to me very much.

- Sağ olun, ben almayayım.
- Sağ ol, kalsın.

Thanks but no thanks.

Aramızda kalsın, o bir homo gibi görünüyor.

Between ourselves, he seems to be a homosexual.

Sadece aramızda kalsın, o benim kız arkadaşım.

Just between us, she's my girlfriend.

- Onu kimseye söylemeyeceğim.
- Aramızda kalsın.
- Kimse duymasın.

Mum's the word.

Onun hasta olduğu aramızda sır olarak kalsın.

Let's keep it secret that he is ill.

Aramızda kalsın, şişman çirkin cadı diyet yapıyor.

Between ourselves, the fat ugly witch is on a diet.

Aramızda kalsın, onun oldukça aptal olduğunu düşünüyorum.

Between ourselves, I think he is rather stupid.

Aramızda kalsın, bizim patronun aptal olduğunu düşünüyorum.

Between you and me, I think our boss is stupid.

- Sağ ol, ama kalsın.
- Teşekkürler, ama hayır.

- Thanks, but no thanks.
- Thanks, but I'd rather not.

Aramızda kalsın, o rüşvet nedeniyle görevden alındı ​​.

Between ourselves, he was dismissed for bribery.

Sana söyleyeyim, aramızda kalsın, Fadıl Dania'ya aşık.

I'll tell you, between ourselves, Fadil is in love with Dania.

- Teşekkürler, ama almayayım.
- Sağ ol, ama kalsın.

- Thanks, but no thanks.
- Thanks, but I'll pass.

Aramızda kalsın, onun fikri pek hoşuma gitmedi.

Between you and me, his idea doesn't appeal to me very much.

Kullanma! sen cahil kaldın çocuğun da cahil kalsın

use! You are ignorant, your child is ignorant

- Az daha Tom'a çarpıyordum.
- Az kalsın Tom'la çarpışıyordum.

I almost bumped into Tom.

Tom küvette ayağı kayınca az kalsın çömleği kırıyordu.

Tom almost broke his butt slipping in the bathtub.

- Artık onu bırakalım.
- Bu kadarla bırakalım.
- Bu kadarıyla kalsın.

Let's leave it at that.

- Kimseye söyleme.
- Lütfen bunu sır olarak sakla.
- Aramızda kalsın.

Please keep it under your hat.

- Artık şimdilik onu bırakalım.
- Şimdilik bu kadarla bırakalım.
- Şimdilik böyle kalsın.

Let's leave it at that for now.

Aramızda kalsın, Lisa, biz biliyoruz ki sözün kısası Nick'le ben yapamam.

Between you and me, Lisa, we know that I simply don't like Nick.

- Tom o kazada neredeyse ölüyordu.
- Tom az kalsın ölüyordu o kazada.

Tom almost died in that accident.

- Bana neredeyse bir kamyon çarpacaktı.
- Az kalsın bir kamyonun altında kalıyordum.

I almost got hit by a truck.

- Tom neredeyse bir araba tarafından çarpılıyordu.
- Tom'a az kalsın araba çarpıyordu.

Tom almost got hit by a car.

- Yedikleri az daha onu öldürüyordu.
- Yediği şeyler az kalsın onu öldürecekti.

What she ate almost killed her.

- Geçmişe mâzi derler.
- Geçmişi unutalım.
- Dün dündür bugün bugündür.
- Bırak geçmişte kalsın.

Let's let bygones be bygones.

- Onun gitmesi ya da kalması umurumda değil.
- İster gitsin ister kalsın umurumda değil.

I don't care whether he leaves or stays.

- O, caddeyi geçerken neredeyse araba tarafından çarpılıyordu.
- Yoldan geçerken az kalsın araba çarpıyordu.

He was nearly hit by the car while crossing the street.

- Aramızda kalsın, Tom'un fikri bana pek cazip gelmiyor.
- Senin ve benim aramda, Tom'un fikri pek ilgimi çekmiyor.

Between you and me, Tom's idea doesn't appeal to me very much.

Seninle ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Bir problem varsa, çözülmeli. Pazar gününü az kalsın polisi arayarak ve kapıyı kırarak sonlandırıyorduk. Komşuların bunu kapamayacaktır, bir dahaki sefer polisi arayacaklar. İşlerin böyle kötüye gitmesine izin verme. Ayrıca dediler ki sen deliymişsin ve bir volkanın üzerindeymiş gibi yaşıyorlarmış.

I don't know what to do with you. If there's a problem, it should be resolved. On Sunday we almost ended up calling the police and breaking the door down. Your neighbors aren't going to put up with this. Next time they'll just call the police. Don't let things get that bad. They also said that you're insane and they live as if they were on a volcano.