Translation of "Inandı" in English

0.109 sec.

Examples of using "Inandı" in a sentence and their english translations:

Tom onlara inandı.

Tom believed them.

Tom, Mary'ye inandı.

Tom believed Mary.

Tom bana inandı.

Tom believed me.

Herkes size inandı.

Everyone believed in you.

Herkes bana inandı.

Everyone believed in me.

Onlar sana inandı.

They believed you.

Onlar onlara inandı.

They believed them.

Onlar bana inandı.

They believed me.

Onlar ona inandı.

They believed him.

Herkes sana inandı.

Everyone believed you.

Herkes bize inandı.

Everyone believed us.

Herkes onlara inandı.

Everyone believed them.

Herkes ona inandı.

Everyone believed him.

O, Tom'a inandı.

- He believed Tom.
- She believed Tom.

Ken Tom'a inandı.

Ken believed Tom.

Mary Tom'a inandı.

Mary believed Tom.

Tom gerçekten sana inandı.

Tom actually believed you.

Tom sana inandı mı?

Did Tom believe you?

Tom Mary'nin söylediklerine inandı.

Tom believed what Mary said.

Sanırım Tom bana inandı.

- I think Tom believed me.
- I think that Tom believed me.

Tom buna inandı mı?

Did Tom believe it?

O benim yeteneklerime inandı.

He believed in my skills.

Fadıl, İncil'in söylediğine inandı.

Fadil believed in what the Bible said.

Tom Mary'nin kazanacağına inandı.

- Tom believed that Mary would win.
- Tom believed Mary would win.

Tom, Mary'nin kazanabileceğine inandı.

- Tom believed that Mary could win.
- Tom believed Mary could win.

İnsanlar onun ölü olduğuna inandı.

People believed her to be dead.

Tom ve Mary birbirlerine inandı.

Tom and Mary believed in each other.

Herkes Tom'un söylediği şeye inandı.

- Everyone believed what Tom said.
- Everybody believed what Tom said.

Tom ve Mary, John'a inandı.

Tom and Mary believed John.

Hemen hemen tüm öğrenciler söylentiye inandı.

Almost all the students believed the rumor.

Sence Tom ona söylediklerine inandı mı?

Do you think Tom believed what you told him?

Tom ona söylediğim her şeye inandı.

Tom believed everything I told him.

Tom Mary'nin ona anlattığı hikayeye inandı.

Tom believed the story that Mary told him.

O, onu sevdiğini söylediğinde ona inandı.

She believed him when he said he loved her.

Tom görünüşe göre Mary'nin söylediğine inandı.

Tom apparently believed what Mary said.

Tom Mary'nin söylediği her şeye inandı.

- Tom believed everything Mary said.
- Tom believed everything that Mary said.

Fadıl, duanın gücünün sorunlarını çözeceğine inandı.

Fadil believed the power of prayer would solve his problems.

Bazıları onun hikayesini inandı ve diğerleri inanmadı.

Some believed his story, and others did not.

Tom Mary'nin ona söylediği her şeye inandı.

- Tom believed everything Mary told him.
- Tom believed everything that Mary told him.

Tom John'un onun erkek kardeşi olduğuna inandı.

Tom believed that John was his brother.

Tom o onu sevdiğini söylediğinde Mary'ye inandı.

Tom believed Mary when she said she loved him.

Tom bana inandı ve ben ona minnettarım.

Tom believed in me, and I am grateful to him.

"Hiç kimse buna inanmaz." "Eh, Tom bana inandı."

"No one will ever believe that." "Well, Tom believed me."

Britanyalılar Amerikalıların kendi yasalarını ihlal ediyor olduğuna inandı.

The British believed the Americans were violating their law.

- Sami her şeye inandı.
- Sami her şeye inanıyordu.

Sami believed everything.

Copernicus dünya'nın ve diğer gezegenlerin güneşin etrafında hareket ettiğine inandı.

Copernicus believed the Earth and other planets moved around the Sun.

Tom Mary'nin kalmak için eve geri döndüğünü duyduğunda kulaklarına güçlükle inandı.

Tom could hardly believe his ears when he heard that Mary was coming back home to stay.

- Tom her şeyin iyi olacağına inanıyordu.
- Tom her şeyin iyi olacağına inandı.

Tom believed everything was going to be OK.