Translation of "Iliklerime" in English

0.002 sec.

Examples of using "Iliklerime" in a sentence and their english translations:

İliklerime kadar üşüdüm.

I'm chilled to the bone.

İliklerime kadar dondum.

I was frozen to the bone.

İliklerime kadar ıslandım.

I got wet to the skin.

Ben iliklerime kadar ıslandım.

- I'm soaking wet.
- I'm soaking wet!

Bunu iliklerime kadar hissedebiliyorum.

I can feel it in my bones.

Yağmurluğunuz olmasaydı, iliklerime kadar ıslanacaktım.

Had it not been for your raincoat, I would have been drenched to the skin.

Soğuk rüzgar iliklerime kadar üşüttü.

The cold wind cut me to the bone.

Bugün iliklerime kadar soğuğu hissettim.

I feel chilled to the bone today.

Soğuk yağmur soğuğu iliklerime kadar hissettirir.

Cold rain makes me chilled to the bone.

- Ben iliklerime kadar ıslandım.
- Ben sırılsıklam ıslandım.

I got soaking wet.

Okuldan eve giderken bir sağanağa yakalandım ve iliklerime kadar ıslandım.

On my way home from school, I was caught in a shower and got wet to the skin.