Translation of "Ağrıyı" in English

0.018 sec.

Examples of using "Ağrıyı" in a sentence and their english translations:

İlaç ağrıyı durdurmadı.

The medicine didn't stop the pain.

Bu, ağrıyı hafifletmeli.

This should relieve the pain.

Küfür etmek ağrıyı hafifletir.

Swearing relieves the pain.

Bu ilaç ağrıyı azaltacak.

This medicine will reduce the pain.

Bu ilaç ağrıyı hafifletecek.

- This medicine will ease the pain.
- This medicine will assuage the pain.

Ağrıyı görmezden gelmeye çalış.

Try to ignore the pain.

Bu ilaç ağrıyı dindirecektir.

This medicine will take the pain away.

Bu ilaç ağrıyı giderecektir.

This medicine will take the pain away.

Karnınızdaki ağrıyı tarif edebilir misiniz?

Can you describe your stomach pain?

Bu ilaç gerçekten ağrıyı hafifletiyor mu?

Does this medicine actually relieve pain?

Ağrıyı azaltmak için ilaca ihtiyacım var.

I need medicine to lessen the pain.

Bu ilaç gerçekten ağrıyı hafifletir mi?

Does this medicine actually relieve pain?

Sami ağrıyı hafifletmek için ilaç aldı.

Sami took medication to alleviate pain.

- Ağrıyı kesmek için biraz ilaca ihtiyacım var.
- Ağrıyı dindirmek için biraz ilaca ihtiyacım var.

I need some medicine to kill the pain.

Akupunktur genellikle ağrıyı tedavi etmek için kullanılır.

Acupuncture is often used to treat pain.

Bana ağrıyı kesecek bir şey verebilir misin?

Can you give me something to kill the pain?

Bu kadar şiddetli ağrıyı nasıl görmezden gelebilirim?

How can I ignore pain this intense?

Ağrıyı durdurmanın tek yolu, ağrının kaynağını durdurmaktır.

The only way to stop the pain is to stop the source of the pain.

Ağrıyı kesmek için sana bir şey vereceğim.

I'll give you something to kill the pain.

Doktor ağrıyı dindirmek için ona bazı ilaçlar verdi.

The doctor gave him some drugs to relieve the pain.

Sadece ağrıyı dindirmek için bana bir şey ver.

Just give me something to ease the pain.

Bu bitkisel merhem ağrıyı hafifletir ve iyileşmesini destekler.

This herbal ointment relieves pain and promotes healing.

Hemşire ağrıyı hafifletmek için Tom'a bir şey verdi.

The nurse gave Tom something to ease the pain.

O; baldırındaki ağrıyı azaltmak için biraz ağrı kesici içti.

She took some painkillers to take the edge off the pain in her shin.

Bu ağrıyı ya da şikâyeti her gün ne sıklıkta hissediyorsun?

How often do you feel this pain or complaint each day?

- Ne kadar süredir bu ağrıyı çekiyorsun?
- Bu ağrı sizde ne zamandan beri var?

How long have you had this pain?