Translation of "Kullanmam" in English

0.005 sec.

Examples of using "Kullanmam" in a sentence and their english translations:

Onları kullanmam.

I don't use them.

Uyuşturucu kullanmam.

- I don't do drugs.
- I don't take drugs.

Onu kullanmam.

I don't use it.

- Mutfağımda tuz kullanmam.
- Pişirirken tuz kullanmam.

I don't use salt in my cooking.

Telefonu kullanmam gerekiyor.

I have to use the phone.

Hiç ilaç kullanmam.

I don't take any medicine.

Duş jeli kullanmam.

I don't use shower gel.

Tuvaleti kullanmam gerekiyor.

- I have to go to the toilet.
- I must go to the toilet.
- I have to go to the bathroom.
- I need to go to the bathroom.
- I need to go to the toilet.
- I need to use the bathroom.

Genelde yastık kullanmam.

I don't usually use a pillow.

Bu telefonu kullanmam yasak.

I am forbidden to use this telephone.

Ben dudak nemlendiricisi kullanmam.

I don't wear chapstick.

Bunu artık asla kullanmam.

I never use this anymore.

Ben genellikle ruj kullanmam.

I don't usually wear lipstick.

Bunu nasıl kullanmam gerekiyor?

How am I supposed to use this?

Ben hızlı araba kullanmam.

I don't drive fast.

- Kravat kullanmam.
- Kravat takmam.

I don't wear a tie.

- Telefonunuzu kullanmam gerekiyor.
- Telefonunuzu kullanmalıyım.

I need to use your phone.

Çok gerekli olmadıkça taksileri kullanmam.

I don't use taxis unless it's absolutely necessary.

Ben sık sık araba kullanmam.

I don't drive often.

Yasa dışı uyuşturucu asla kullanmam.

I never use illegal drugs.

Uyuşturucu ya da alkol kullanmam.

I don't do drugs or alcohol.

Kimin için oy kullanmam gerekir?

Whom should I vote for?

Ben içmem ve araba kullanmam.

I don't drink and drive.

Ben çok sık sözlük kullanmam.

I don't use a dictionary very often.

Kesinlikle gerekli olmadıkça, ben taksi kullanmam.

- I don't use taxis unless it's absolutely necessary.
- Unless it's absolutely necessary, I don't use taxis.

- Ben alkol içmem.
- Ben alkol kullanmam.

I don't drink alcohol.

Gerçekten Facebook'u o kadar çok kullanmam.

I don't really use Facebook that much.

Boş zamanlarımı daha verimli kullanmam gerekiyor.

I need to make better use of my free time.

- Tuvaleti kullanmam gerekti.
- Tuvalate girmem gerekiyordu.

I had to use the bathroom.

Sigara, içki ya da uyuşturucu kullanmam.

I don't smoke, drink or do drugs.

Ben her zaman güneş losyonu kullanmam.

I don't always wear sunscreen.

Yakalarsam, sadece birkaç damla mürekkep kullanmam yeterli,

And if it does, just add a few lines of ink to connect --

Kendi sözlüğünü kullanmam için bana izin verdi.

She gave me permission to use her dictionary.

Tom bana arabasını kullanmam için izin verdi.

Tom gave me permission to use his car.

Kontakt lenslerim gözlerimi kurutuyor. Damla mı kullanmam gerekiyor?

My contact lenses make my eyes dry. Should I use drops?

Tom beni araba kullanmam için ikna etmeye çalıştı.

Tom tried to persuade me to drive.

Bu şeyleri hâlâ kullanmam gerekiyor bu yüzden onları götürme.

I still need to use these things, so please don't take them away.

Kızım eski kafalı olduğumu söyler çünkü cep telefonu kullanmam.

My daughter tells me I'm old-fashioned because I don't use a cellphone.

Bunu derinizin altına enjekte etmem için iğne kullanmam gerekiyor.

I have to use a needle to inject this under your skin.

Neden bu şeyi öğrenmek zorundayım? Zaten asla onu kullanmam gerekmeyecek.

Why do I have to learn this stuff? I'm never going to need to use it anyway.

Beş kişiye yetecek bir omlet için kaç tane yumurta kullanmam gerekir?

How many eggs should I use for an omelet for five people?

- Kendi sözlüğünü kullanmam için bana izin verdi.
- Sözlüğünü kullanmama izin verdi.

She gave me permission to use her dictionary.

Ben dilleri konuşmak ve bir şey söylemek için kullanmam. Ben onları insanlığa hizmet etmek için kullanırım.

I don't use languages to talk and say nothing. I use them to serve humanity.