Translation of "Işlerini" in English

0.018 sec.

Examples of using "Işlerini" in a sentence and their english translations:

İşlerini diğerleriyle paylaşmalısın.

You must share your jobs with others.

İşlerini sıraya koy.

Put your affairs in order.

Onlar işlerini bitirdiler.

They have finished their work.

Ev işlerini paylaşıyoruz.

We share the housework.

Onlar işlerini seviyorlardı.

They liked their jobs.

Onlar işlerini yaptılar.

They did their job.

İşlerini iyi biliyorlar.

They know their stuff.

İnsanlar işlerini kaybediyor.

People are losing their jobs.

Sadece işlerini yapıyorlar.

They're just doing their job.

Onlar işlerini yapsınlar.

Let them do their jobs.

İşçiler işlerini kaybetti.

Workers lost their jobs.

Ev işlerini bitirdim.

I'm done with my chores.

İşlerini bitirdin mi?

- Have you finished your homework?
- Did you finish your homework?

İnsanlar işlerini kaybedecekler.

People will lose their jobs.

- Onlar işlerini yapsınlar.
- Onların işlerini yapmasına izin ver.

Let them do their jobs.

Kendi işlerini kurmak istiyorlar.

so that they can create a business of their own.

Bakanlık iç işlerini yönetir.

The ministry administers the internal affairs.

O, işlerini sıraya koydu.

He put his affairs in order.

İşlerini bitirip eve döndü.

She finished her errand and returned home.

Bırak da işlerini yapsınlar.

- Let them do their job.
- Let them do their work.

Tom evrak işlerini tamamlıyor.

Tom is catching up on paperwork.

Tom işlerini düzene koydu.

Tom put his affairs in order.

Milyonlarca insan işlerini kaybettiler.

Millions of men lost their jobs.

Milyonlarca insan işlerini kaybetti.

Millions of people lost their jobs.

Milyonlarca işçi işlerini kaybetti.

Millions of workers lost their jobs.

Binlerce insan işlerini kaybetti.

Thousands of people lost their jobs.

Polislerin çoğu işlerini kaybetti.

Most of the policemen lost their jobs.

Onlar sadece işlerini istiyorlar.

They just want jobs.

Leyla ev işlerini yaptı.

Layla did her chores.

Kendi işlerini kurmak istiyorlar.

They want to start their own business.

İşlerini aceleyle yaparsan hatalar yaparsın.

You make mistakes if you do things in a hurry.

O, işlerini hiç vaktinde tamamlamadı.

He finished his chores in no time.

Her zaman işlerini yarım bırakır.

He always leaves his work half done.

Senin pis işlerini yapmak istemiyorum.

I don't want to do your dirty work.

Belediye başkanı kent işlerini yönetir.

The mayor administers the affairs of the city.

O, isteksizce günlük işlerini halletti.

She performed her daily duties without any passion.

O, tüm ayak işlerini yaptı.

He did all the legwork.

Güneşin batarken, onlar işlerini bıraktılar.

The sun having set, they left off their work.

Sana ev işlerini yapmanı söyledim.

I told you to do your chores.

O, arkadaşlarının işlerini idare etti.

He administered his friend's affairs.

Tom ve Mary işlerini bitirdi.

Tom and Mary have finished their work.

Tom ve Mary işlerini beğendiler.

Tom and Mary liked their jobs.

Tom ve Mary işlerini kaybetti.

Tom and Mary lost their jobs.

Tom işlerini Mary'ye yaptırmaya çalıştı.

Tom tried to get Mary to do his chores.

Tom ev işlerini yapıyor mu?

Has Tom been doing his chores?

Üretim işlerini Amerika'ya geri getirelim.

Let's bring manufacturing jobs back to America.

Tom işlerini yapmayı zaten bitirmişti.

Tom has already finished doing his chores.

Tom'un karısı, mali işlerini yönetiyor.

Tom's wife manages their finances.

Tom günlük ev işlerini yaptı.

Tom did his chores.

Hatta kendi işlerini kurma imkanı bulabiliyorlar.

And maybe even to have a business of their own.

Kara geceler işlerini biraz daha kolaylaştıracaktır.

Darkening nights should make things a little easier.

Fakat Escobar işlerini buradan yine yürütüyor

But Escobar is running his business here again

Ticari şirketlerimiz bütün dünyada işlerini yaparlar.

Our trading companies do business all over the world.

Odayı temizledi, ve ayak işlerini yaptı.

She cleaned the room, and ran errands.

Tüm zor işlerini gerçekten takdir ediyorum.

I really do appreciate all your hard work.

Biz bütün uygun evrak işlerini aldık.

We've received all the proper paperwork.

İşler başarısız sonuçlanınca işçiler işlerini kaybettiler.

As businesses failed, workers lost their jobs.

Tom işlerini yapmak için dışarı çıktı.

Tom went out to do his chores.

Tom günlük işlerini yapana kadar dinlenmezdi.

Tom wouldn't rest until he did his daily chores.

Tom ve Mary işlerini nasıl kaybettiler?

How did Tom and Mary lose their jobs?

Tom ve Mary geçenlerde işlerini kaybettiler.

Tom and Mary lost their jobs recently.

Tom ve Mary yeni işlerini seviyorlar.

Tom and Mary like their new jobs.

Mafyanın işlerini bize bu filmde anlatmıştı aslında

he actually told us the works of the mafia in this movie

Tom'un bazı ev işlerini yapmasına yardım ettim.

I helped Tom do some chores.

Ya milyonlarca insan işlerini kaybetmek zorunda değilse?

What if millions of people didn’t have to lose their jobs?

İnsanlar işlerini sunarken daha canlı olması gerekir.

People need to be more lively when presenting their work.

Tom bazı evrak işlerini yaparken masasında oturdu.

Tom sat at his desk doing some paperwork.

Onun bazı ev işlerini yapmasına yardım ettim.

I helped him do some chores.

Onlar işlerini açık tutmak için kredi alamadı.

They could not get loans to keep their businesses open.

Tom sık sık Mary'nin ayak işlerini yapar.

Tom often runs errands for Mary.

Ne Tom ne de Mary işlerini kaybetti.

Neither Tom nor Mary lost their jobs.

Tom ve Mary yeni işlerini sevmediklerini söylediler.

- Tom and Mary said they didn't like their new jobs.
- Tom and Mary said that they didn't like their new jobs.

Tom ve John işlerini eşleriyle asla tartışmazlar.

Tom and John never discuss their work with their wives.

Sami, Leyla'yı kirli işlerini yapması için yönlendirdi.

Sami manipulated Layla to do his dirty work.

Hiç kimsenin kararlaştırılmış işlerini gevşetmelerine izin verilmemesi önemlidir.

- It is important to avoid having anyone absent from his assignment.
- It is important that no one is allowed to slack off on their assigned work.

Gittikçe artan sayıda evli çift ev işlerini paylaşıyor.

More and more married couples share household chores.

O, sadece ev işlerini yapmıyor, o bir öğretmendir.

Not only does she do house work, she is a teacher.

Askerler eve gelmeye barış zamanı işlerini bulmaya başladılar.

Soldiers began to come home and find peacetime jobs.

Tom ve Mary bütçe kesintileri yüzünden işlerini kaybettiler.

Tom and Mary lost their jobs due to budget cutbacks.

Ve işçi sınıfı kızlar sevdikleri işlerini yapmaktan mahrum bırakıldı;

And working class girls have been deprived of jobs that they love,

Sözde çürük elma memurları koruyup işlerini geri kazandırabilmelerine dayalı?

to protect and sometimes reinstate so called bad apple officers?

Orta sınıfın işlerini açtırmak için onlara çeşitli sübvansiyonlar verdi.

Gives subsidies to handymen to open their businesses and encourages the middle class

Işlerini kuruyorlar ve yüksek teknoloji şirketleri tarafından işe alınıyorlar.

starting businesses and getting hired by high tech companies.

Daha dikkatli ol.Her şeye acele etmek işlerini berbat edecektir.

Be more careful. Rushing through things is going to ruin your work.

Öğretmenler öğrencileriyle flört edemezler ve işlerini devam ettirmeyi umamazlar.

Teachers can't date students and hope to keep their jobs.

Tom ev işlerini bitirdi ve sonra ev ödevini yaptı.

Tom finished his chores and then he did his homework.

Sami, Leyla'nın çiftlikle ilgili bazı işlerini bitirmesine yardımcı oldu.

Sami helped Layla finish some of the work around the ranch.

Casuslar senin onların bilmesini istemediğin şeyleri bilmek için işlerini yaparlar.

Spies make it their business to know things that you don't want them to know.

- Tom'un günlük işleri bitti zaten.
- Tom ev işlerini zaten bitirdi.

Tom has already finished his chores.

- Tom hep "Kervan yolda düzülür" kafasında.
- Tom işlerini hep doğaçlama yapıyor.

Tom is always winging it.

Tom'un annesi onun alışverişini ve ev işlerini yapması için ona çok güveniyor.

Tom's mother relies heavily on him to do her shopping and household chores.

Sizin robotunuz yemekleri hazırlayacak, temizleyecek, bulaşıkları yıkayacak, ve diğer ev işlerini yapacak.

Your robot will prepare meals, clean, wash dishes, and perform other household tasks.

Benim robot, yemekler hazırlayacak,temizlik yapacak, bulaşıkları yıkayacak ve diğer ev işlerini yapacak.

My robot will prepare meals, clean, wash dishes, and perform other household tasks.

Bütün ev işlerini yapmak zorunda kaldım, ama keşke sinemaya ya da alışveriş yapmaya gitseydim.

I had to do all the housework, but I wish I had gone to the movies or shopping.

Dan Linda'nın yasa dışı işlerini ortaya çıkarmak için uzun bir makale yazmaya karar verdi.

Dan resolved to write a lengthy article to expose Linda's illegal deals.