Translation of "Diğerleriyle" in English

İşlerini diğerleriyle paylaşmalısın.

You must share your jobs with others.

Diğerleriyle alay etmeyin.

Don't make fun of others.

Diğerleriyle birlikte gel.

Get with the others.

Derneğimiz diğerleriyle birlikte

Our Chapter's funds along with those of other chapters'

Tom diğerleriyle bekledi.

- Tom waited with everyone else.
- Tom waited with everybody else.

Sen diğerleriyle birlikte olmalısın.

You should be with the others.

Sadece diğerleriyle birlikte orada otur.

Just sit over there with the others.

Bu sandalye diğerleriyle aynı mı?

Is this chair the same as the others?

Tom diğerleriyle akşam yemeği yedi.

Tom had dinner with the others.

Tom diğerleriyle oturmak için masaya gelmedi.

Tom didn't come to the table to sit with the others.

Bugün Tom ve diğerleriyle bir karaoke bara gidiyorum. Geliyor musun?

I'm going with Tom and the others to a karaoke bar today. Are you coming?

Eğer ürünümüzü diğerleriyle karşılaştırırsanız, bizimkinin kalitede çok daha iyi olduğunu göreceksiniz.

If you compare our product with others, you'll see ours is far better in quality.

Geçen yıl tek başıma o kadar uzun bir zaman geçirdim ki diğerleriyle etkili şekilde nasıl iletişim kuracağımı neredeyse unuttum.

Last year, I spent so much time by myself that I almost forgot how to communicate effectively with others.

Kendini diğerleriyle karşılaştırırsan, kendini beğenmiş ya da umudu kırık olabilirsin; her zaman için kendinden daha büyük ya da daha küçük insanlar olacaktır.

If you compare yourself with others, you may become vain or bitter; for always there will be greater and lesser persons than yourself.