Translation of "Tehlikede" in English

- Tehlikede değilsin.
- Tehlikede değilsiniz.

You're in no danger.

- Tehlikede olacaksın.
- Tehlikede olacaksınız.

You'll be in danger.

- Hayatın tehlikede.
- Hayatınız tehlikede.

- Your life's in danger.
- Your life is in danger.

- Onun hayatı tehlikede.
- Hayatı tehlikede.

His life is in danger.

Hasta tehlikede.

The patient is in danger.

Hayatı tehlikede.

- His life is in danger.
- Her life is in danger.
- Your life is in danger.

O tehlikede.

He's in danger.

Onlar tehlikede.

They're in danger.

Tehlikede olabilirsiniz.

You may be in danger.

Arkadaşlarım tehlikede.

My friends are in danger.

Tehlikede değiliz.

We're not in danger.

Tehlikede olabilirler.

They may be in danger.

Tehlikede değilsin.

- You're in no danger.
- You're out of danger.

Tom tehlikede.

Tom is in danger.

Tehlikede olabilirdin.

You could be in danger.

Hayatın tehlikede.

- Your life's in danger.
- Your life is in danger.

Tehlikede misin?

Are you in danger?

İtibarım tehlikede.

My reputation is at stake.

Hayatım tehlikede.

My life is in danger.

Hayatınız tehlikede.

- Your life is in danger.
- Your lives are in danger.

Tehlikede misiniz?

Are you in danger?

Geleceğimiz tehlikede.

Our future is at stake.

Yaşamı tehlikede.

Her life's at stake.

Hayatlarımız tehlikede.

Our lives are at stake.

Hayatımız tehlikede.

Our life is at stake.

İnekler tehlikede.

The cows are in danger.

Tehlikede miyiz?

Are we in danger?

- Burada tehlikede değilsin.
- Burada tehlikede değilsiniz.

You're not in danger here.

- Artık tehlikede değiliz.
- Daha fazla tehlikede değiliz.

We're no longer in danger.

Tekenin hayatı tehlikede.

The prawn's life is at risk.

Biz tehlikede değiliz.

- We are free from danger.
- We are out of danger.
- We're out of danger.
- We're free from danger.

O şimdi tehlikede.

She is now in danger.

O tehlikede değil.

She is out of danger.

O büyük tehlikede.

- He's in grave danger.
- He is in grave danger.

Benim kariyerim tehlikede.

My career is on the line.

Onun kariyeri tehlikede.

- His career is on the line.
- Her career is on the line.

Tom şimdi tehlikede.

Tom is now in danger.

Tom tehlikede değil.

Tom is out of danger.

Tom büyük tehlikede.

Tom is in great danger.

Hayatlarınız tehlikede olabilir.

Your lives may be in danger.

Tehlikede olduğunu düşünüyorduk.

We thought you were in danger.

Hayatınız tehlikede olabilir.

Your life may be in danger.

Tom korkunç tehlikede.

Tom is in terrible danger.

Bu çocuklar tehlikede.

These kids are in danger.

Bütün şehir tehlikede.

The entire city is in danger.

Tehlikede olduğunu düşünüyoruz.

We think you're in danger.

Tehlikede olduğunu düşünüyorum.

I think you're in danger.

Tom, hayatın tehlikede.

Tom, your life's in danger.

Tom da tehlikede.

Tom is in danger, too.

Biz tehlikede miyiz?

Are we in danger?

O tehlikede olabilir.

She may be in danger.

O, tehlikede olabilir.

He may be in danger.

Biz tehlikede olabiliriz.

We may be in danger.

Tom tehlikede olabilir.

Tom may be in danger.

Burada tehlikede değilsin.

You're not in danger here.

Tom tehlikede olabilirdi.

Tom could be in danger.

Çok şey tehlikede.

A lot is at stake.

Kimse tehlikede değildi.

No one was in danger.

Tehlikede olan nedir?

What's at risk?

Tom tehlikede mi?

Is Tom in danger?

Tom'un hayatı tehlikede.

- Tom's life is in danger.
- Tom's life's in danger.

Tom hâlâ tehlikede.

Tom is still in danger.

Benim yaşamım tehlikede.

My life's at stake.

Onun yaşamı tehlikede.

His life's at stake.

Onların yaşamları tehlikede.

Their lives are at stake.

Onun hayatı tehlikede.

His life is at stake.

Tom tehlikede değildi.

- Tom wasn't in any danger.
- Tom wasn't in danger.

Hâlâ tehlikede misin?

Are you still in danger?

Tehlikede olduklarını biliyorlardı.

They knew they were in danger.

- Biz tehlikeyi atlattık.
- Tehlikede değiliz.
- Biz tehlikede değiliz.

- We are out of danger.
- We're out of danger.

- Hayatım tehlikede mi diyorsun?
- Hayatımın tehlikede olduğunu mu söylüyorsun?

- Are you saying my life is in danger?
- Are you saying that my life is in danger?

Onlar tehlikede olduğunda, kaçarlar.

- When they are in danger, they run away.
- When they're in danger, they run away.

Hasta adamın hayatı tehlikede.

The sick man's life is in danger.

Sanırım onun hayatı tehlikede.

I think his life is in danger.

Tom'un tehlikede olduğunu düşündüm.

- I thought Tom was in danger.
- I thought that Tom was in danger.

Asla gerçek tehlikede değildin.

You were never in any real danger.

Tom gerçekten tehlikede mi?

Is Tom actually in danger?

Tom şu anda tehlikede.

Tom is currently in danger.

Sizin yaşamlarınız büyük tehlikede.

Your lives are in great danger.

Neyin tehlikede olduğunun farkındayım.

I'm aware of what is at stake.

Herhangi bir tehlikede değilim.

I'm not in any danger.