Translation of "Grev" in English

- Bir grev var.
- Grev var.

- There is a strike.
- There's a strike.

Grev var.

- There is a strike.
- There's a strike.

İşçiler grev yapıyorlar.

The workers are striking.

- Mağazalar grev nedeniyle kapandı.
- Dükkanlar grev nedeniyle kapandı.

The stores were closed due to the strike.

Grev ulusal ekonomiyi aksatmıştır.

The strike hindered the national economy.

Sendika grev çağrısı yaptı.

The labor union called for a strike.

Bunu yapma nedenimiz grev.

The reason we did this is because of the shutdown.

Posta grev yüzünden ertelendi.

The mail is delayed because of the strike.

Ne büyük bir grev!

What a great strike!

Grev üç gün sürdü.

The strike lasted three days.

Grev ülkenin ekonomisini etkiledi.

The strike affected the nation's economy.

- İşçi sendikası grev duyurusunda bulundu.
- İşçi sendikası grev ilan etti.

The labor union announced a strike.

Grev şehri durma noktasına getirdi.

The strike brought the city to a halt.

Bu grev üç ay sürdü.

That strike lasted three months.

Tom grev çizgisini aşmak istemedi.

- Tom did not want to cross the picket line.
- Tom didn't want to cross the picket line.

Grev kömür fiyatını etkiler mi?

Will the strike affect the price of coal?

Otobüs sürücüleri grev yapıyor mu?

Are the bus drivers going on strike?

Grev üç gün önce başladı.

The strike started three days ago.

Genel grev bir çözüm olabilir.

A general strike might be a solution.

Grev sırasında trenlerin % 35'i çalışacak.

During the strike, 35% of the trains will operate.

Işte o bir grup insanın başlattığı grev

that's the strike that a group of people started

Grev yapan işçiler ücretlerinin kesilmesini protesto etti.

The striking workers protested their pay cut.

Tom'un grev hattını geçecek cesareti olduğundan şüpheliyim.

- I doubt that Tom has the courage to cross the picket line.
- I doubt Tom has the courage to cross the picket line.

- Havaalanı çalışanları grev yapmakla tehdit ediyorlar.
- Havalimanı çalışanları grev yapmakla tehdit ediyorlar.
- Havalimanı çalışanları grevle tehdit ediyorlar.

Airport workers are threatening to strike.

"Onlar tekrar grev yapacaklar mı?" "Korkarım ki öyle."

"Will they go on strike again?" "I'm afraid so."

İşçiler daha iyi bir maaş için grev yapıyor.

The workers are striking for better pay.

Ancak, grev huzurlu olmamıştı ve Aziz Martin Luther King, Jr her iki taraftan sabırlı ve sakin olmasını rica etti.

The strike had not been peaceful, however, and Rev. Martin Luther King, Jr. begged both sides to be patient and calm.