Translation of "Mağazalar" in English

Bütün mağazalar kapalıydı.

All the stores were closed.

Bazı mağazalar fiyatları indirdi.

Some stores discount the price.

Deprem olursa mağazalar yağmalanacak.

If there's an earthquake, the stores will be looted.

Mağazalar pazar günü kapalıdır.

The stores are closed on Sunday.

Ana mağazalar şehir merkezinde bulunmaktadır.

The main shops are in the city centre.

Mağazalar satılmamış malla ne yapar.

What do stores do with unsold merchandise?

Hafta içleri mağazalar tenha oluyor.

Shops are quiet on weekdays.

Yerel mağazalar turistlerle iyi iş yapar.

Local shops do good business with tourists.

Büyük mağazalar çok sayıda şeyler satarlar.

Department stores sell numerous things.

Caddenin her iki tarafında mağazalar var.

There are stores on each side of the street.

…perakende mağazalar, genel merkezler, hepsi kapalı.”

Retail stores, corporate offices, all closed."

İngiltere'de pazar günü mağazalar kapalı mı?

Are the stores closed on Sunday in England?

Mağazalar sıcak nedeniyle öğleden sonra kapalıdırlar.

Stores are closed in the afternoon because of the heat.

Shinjuku'da birçok büyük mağazalar ve süpermarketler vardır.

There are many department stores and supermarkets in Shinjuku.

Ağustos ayında neredeyse tüm mağazalar indirim sunar.

In August almost all the stores offer discounts.

- Mağazalar grev nedeniyle kapandı.
- Dükkanlar grev nedeniyle kapandı.

The stores were closed due to the strike.

- En sevdiğim mağaza ucuzluk pazarıdır.
- En sevdiğim mağazalar bin bir çeşitçilerdir.
- En hoşuma giden mağazalar 1001 çeşit AVM'lerdir.

- “Everything for 50 rubles” is my favorite store.
- “One dollar store” is my favorite store.

Noel'den önceki ay mağazalar için yılın çok meşgul zamanıdır.

The month before Christmas is a very busy time of year for stores.

Mağazalar insanların internetten almayı düşündükleri şeyleri inceledikleri showroomlara dönüşüyor.

Stores are becoming showrooms for things people plan to buy on the Internet.

İki tane yüzme havuzu, çeşitli sinemalar, marketler, mağazalar, her şey vardır.

There are two swimming pools, several cinemas, markets, shops, everything.