Translation of "Gelmeli" in English

- O gelmeli.
- Gelmeli.

He should come.

Gelmeli.

- She has to come.
- She needs to come.

Tom gelmeli.

Tom needs to come.

O gelmeli.

He should come.

Gelmeli miyim?

Should I come?

O derhal gelmeli.

He should come right away!

Güvenlik önce gelmeli.

Safety must come first.

Sağduyu galip gelmeli.

Common sense should prevail.

Tom da gelmeli.

Tom should come, too.

Boston'a gelmeli miyiz?

Should we come to Boston?

Boston'a gelmeli miyim?

Should I come to Boston?

Tom Boston'a gelmeli.

Tom should come to Boston.

Tom zamanında gelmeli.

Tom needs to be on time.

Tom erken gelmeli.

Tom should be early.

Tom Avustralya'ya gelmeli.

Tom should come to Australia.

Tom artık geri gelmeli.

Tom should be back any second.

Ailen kariyerinden önce gelmeli.

Your family should come before your career.

Tom, Boston'a geri gelmeli.

Tom should come back to Boston.

Şimdi otobüs durağına gelmeli miyim?

Should I come to the bus stop now?

Tom pazartesi günü mahkemeye gelmeli.

Tom must appear in court on Monday.

Tom ne zaman buraya gelmeli?

When is Tom supposed to get here?

Tom tek başına bunun üstesinden gelmeli.

Tom has to deal with this alone.

Görev başka her şeyden önce gelmeli.

Duty should come before anything else.

O en geç 9'a kadar eve gelmeli.

She must come home by 9 at latest.

- Mary gelmeli.
- Mary'nin gelmesi gerekiyor.
- Mary'nin gelmesi gerek.

Mary has to come.

- Bu bir şey anlamına gelmeli.
- İfade ettiği bir anlam olmalı.

It must mean something.