Translation of "Güveç" in English

Güveç yaptım.

I've made stew.

Güveç hâlâ sıcak.

The stew is still warm.

Güveç lezzetli kokuyor.

The stew smells delicious.

Güveç yapmayı bilmiyorum.

I don't know how to make stew.

Ben güveç yapmaya başladım.

I started to make stew.

Güveç hiç fena değildi.

The stew was not half bad.

Güveç bana yaramamış olmalı.

The stew must have disagreed with me.

Tom bizim için güveç yapıyor.

Tom is making stew for us.

Tom doğrudan çanaktan güveç yedi.

Tom ate the stew straight from the pot.

Güveç için et almaya gideceğim.

I will go to buy the meat for the stew.

Tom akşam yemeği için güveç yaptı.

Tom made stew for dinner.

Akşam yemeği için güveç yapmayı düşünüyorum.

- I think I'll make stew for dinner.
- I think that I'll make stew for dinner.

Güveç henüz yemek için hazır değil.

The stew isn't ready to eat yet.

Tom Mary'nin güveç yapma tarzından hoşlanmıyor.

Tom doesn't like the way Mary makes stew.

Tom'un dün gece yaptığı güveç iğrençti.

The stew that Tom made last night tasted horrible.

Öğle yemeği için sığır eti güveç yedim.

I had beef stew for lunch.

Mary güveç pişiriyor ve Tom bir salata yapıyor.

Mary is cooking stew and Tom is making a salad.

Tom ve ben akşam yemeği için güveç yedik.

Tom and I ate stew for dinner.

- Bu güveç biraz fazla tuzlu.
- Bu yahni biraz fazla tuzlu.

This stew is a little too salty.

Akşam yemeği için kalmaya ne dersiniz? Ben büyük bir kap güveç yapıyorum.

How about staying for dinner? I'm making a big pot of stew.

Sizin için daha kolay olan spagetti yapmak mı yoksa güveç yapmak mı?

Which is easier for you to make, spaghetti or stew?