Translation of "Kokuyor" in English

Berbat kokuyor!

Just stinks!

Bok kokuyor.

Shit stinks.

Güzel kokuyor.

It smells good!

Kötü kokuyor.

It smells bad.

Nefesin kokuyor.

- Your breath smells.
- You have bad breath.
- Your breath stinks.

Harika kokuyor.

It smells wonderful.

Tuvalet kokuyor.

The latrine stinks.

Burası kokuyor.

- It stinks in here.
- It smells in here.

Okullarımız kokuyor.

Our schools stink.

Ne kokuyor?

What does that smell like?

Tom kokuyor.

Tom stinks.

- Tereyağı güzel kokuyor.
- Tereyağı iyi kokuyor.

The butter smells good.

- Ayakkabıların pis kokuyor.
- Pabuçların pis kokuyor.

Your shoes stink.

Çok balığımsı kokuyor.

Smells pretty fishy.

Oldukça kötü kokuyor!

It's pretty stinky!

Bu lezzetli kokuyor

It smells delicious.

Yemek güzel kokuyor.

The dish smells good.

Meyve lezzetli kokuyor.

The fruit smells delicious.

Bu kötü kokuyor.

- It stinks.
- It stinks!

Çorap kötü kokuyor.

The socks stink.

Bu nasıl kokuyor?

What does this smell like?

O kötü kokuyor.

- He smells bad.
- He stinks.

Onlar kötü kokuyor.

They smell bad.

Bok kötü kokuyor.

The shit smells bad.

O güzel kokuyor.

- It smells good!
- That smells good.
- What a nice smell!
- It smells so nice!
- It smells so good!

Bu iğrenç kokuyor.

This stinks.

Ev güzel kokuyor.

The house smells good.

O nasıl kokuyor?

- What's it smell like?
- What does it smell like?

Balık kötü kokuyor.

The fish smells bad.

Çiçekler güzel kokuyor.

The flowers smell good.

Adam süt kokuyor.

The man smells the milk.

Çoraplar kötü kokuyor.

The socks smell bad.

Kadın kahve kokuyor.

The woman smells the coffee.

Bu güzel kokuyor.

- This smells good.
- That smells nice.

Burası iğrenç kokuyor.

It stinks in here.

Tom kötü kokuyor.

Tom smells bad.

Portakal gibi kokuyor.

It smells like an orange.

Güller güzel kokuyor.

Roses smell nice.

Bu kötü kokuyor!

- That smells bad!
- That smells bad.
- That stinks!

Nefesin sarımsak kokuyor.

Your breath stinks of garlic.

Tom korkunç kokuyor.

- Tom smells awful.
- Tom smells horrible.

Tom tuhaf kokuyor.

Tom smells weird.

Kötü kokuyor muyum?

Do I stink?

Mum güzel kokuyor.

The candle smells nice.

Ayakkabıların pis kokuyor.

- Your shoe stinks.
- Your shoes stink.

Burada ne kokuyor?

What stinks in here?

Bu yanmış kokuyor.

It smells burnt.

Pastırma kokuyor muyum?

Do I smell bacon?

Saçınız harika kokuyor.

Your hair smells wonderful.

Bu tuvalet kokuyor.

This latrine stinks.

Et korkunç kokuyor.

The flesh smells horrible.

Çiçekleri güzel kokuyor.

Their flowers smell sweet.

Güveç lezzetli kokuyor.

The stew smells delicious.

O lezzetli kokuyor.

That smells delicious.

Çöp kutusu kokuyor.

The rubbish dump stinks.

Burası tuhaf kokuyor.

It smells strange here.

Balık gibi kokuyor.

It smells like fish.

Deniz gibi kokuyor.

It smells like the sea.

Tekneniz kötü kokuyor.

Your boat stinks.

Çürümüş gibi kokuyor.

It smells like it's rotten.

Pasta güzel kokuyor.

The cake smells good.

Ayaklarım pis kokuyor.

My feet stink.

Köpek gerçekten kokuyor.

The dog really stinks.

Burası Tom kokuyor.

This place smells like Tom.

- O çiçek güzel kokuyor.
- Bu çiçek tatlı kokuyor.

That flower smells sweet.

- Bu çiçek güzel kokuyor.
- Bu çiçek tatlı kokuyor.

- This flower smells nice.
- This flower smells beautiful.

- Bu balık kötü kokuyor.
- Bu balık iğrenç kokuyor.

This fish stinks.

- Tom'un stüdyosu terebentin kokuyor.
- Tom'un stüdyo dairesi terebentin kokuyor.
- Tom'un stüdyosu terebentin gibi kokuyor.

Tom's studio smells like turpentine.

Burada bir şey kokuyor.

Something stinks here.

O kahve güzel kokuyor.

That coffee smells good.

Bu çiçek güzel kokuyor.

This flower smells nice.

Bu süt tuhaf kokuyor.

This milk smells funny.

Akşam yemeği nefis kokuyor.

Dinner smells delicious.

O, keçi gibi kokuyor.

He smells like a goat.

Muhteşem kokuyor. Ne pişiriyorsun?

This smells great! What are you cooking?

Bu meyve iğrenç kokuyor.

This fruit smells nasty.

Bir şey güzel kokuyor.

Something smells good.

Sigara içmek iğrenç kokuyor.

Smoking stinks.

Bu balık kötü kokuyor.

- This fish smells bad.
- This fish stinks.

Bu çiçek tatlı kokuyor.

- That flower smells sweet.
- This flower smells beautiful.