Translation of "Götürme" in English

Onu eve götürme teklifimi reddetti.

He refused my offer to drive him home.

Beni otobüs durağına götürme nezaketini gösterdi.

He was kind enough to take me to the bus stop.

Bana seni havaalanına götürme talimatı verildi.

- I have been instructed to take you to the airport.
- I've been instructed to take you to the airport.

O beni hastaneye götürme nezaketini gösterdi.

He was kind enough to take me to the hospital.

Beni istasyona götürme önerini gerçekten takdir ediyorum.

I really appreciate your offer to drive me to the station.

Tom Mary'nin kendisini eve götürme teklifini reddetti.

Tom refused Mary's offer to drive him home.

Bu şeyleri hâlâ kullanmam gerekiyor bu yüzden onları götürme.

I still need to use these things, so please don't take them away.

"Hey arkadaşlar, kim beni havaalanına götürme nezaketinde bulunacak?" "Ben."

"Hey guys, who will be kind enough to take me to the airport?" "I will!"