Translation of "Göstermesi" in English

Zamanın kişiye göre varlık göstermesi

Time to exist according to the person

Tom'un sözleşmeyi Mary'ye göstermesi gerekmiyordu.

Tom wasn't supposed to show the contract to Mary.

Erkeklerin kızlara saygı göstermesi gerekiyor.

Guys are supposed to respect girls.

Tom'un tepki göstermesi bir süre aldı.

It took a while for Tom to react.

Farklılık göstermesi ise zaten normal bir şey

is a normal thing

Tom'un Mary'ye bunu nasıl yiyeceğini göstermesi gerekiyor.

Tom needs to show Mary how to eat that.

Tam olarak kendimizi ne kadar ciddiye aldığımızı göstermesi

It's that it exactly shows how seriously we take ourselves,

Onu nasıl yapacağımı bana göstermesi için halâ Tom'u bekliyorum.

I'm still waiting for Tom to show me how to do that.