Translation of "Görünecek" in English

Tom TV'de görünecek.

Tom will appear on TV.

En son baca görünecek şekilde

so that the last chimney is visible

Tom bu gece TV'de görünecek.

Tom will be appearing on TV tonight.

Seçimin sonuçları akşam gazetesinde görünecek.

The results of the election will appear in the evening paper.

Tom bu akşam televizyonda görünecek.

Tom is going to be appearing on TV tonight.

Bu giysi senin üzerinde iyi görünecek.

This dress will look good on you.

Bir oni oniden korkanlara kaçınılmaz şekilde görünecek.

An oni will appear inevitably to those who fear oni.

Bu giysi senin üzerinde daha iyi görünecek.

This dress will look better on you.

Belki de bu raporunuz erkeklerin gözünde görkemli görünecek,

Perhaps this report of yours will seem glorious in the eyes of men,

Senin oyununla ilgili olumlu eleştiriler gelecek basımda görünecek.

A favorable review of your play will appear in the next issue.

İsrail Meclisi, dört ay içindeki İsrail seçimlerinden sonra farklı görünecek.

The Knesset will look different after the Israeli elections within four months.