Translation of "Görünüyorum" in English

0.008 sec.

Examples of using "Görünüyorum" in a sentence and their english translations:

Nasıl görünüyorum?

How do I look?

Kaybolmuş gibi görünüyorum.

I seem to be lost.

Kaç yaşında görünüyorum?

How old do I look?

Deli mi görünüyorum?

Do I look insane?

Ne gibi görünüyorum?

What do I look like?

Ben korkunç görünüyorum.

I look terrible.

Bugün korkunç görünüyorum.

- I look awful today.
- I look terrible today.

Muhtemelen komik görünüyorum.

I probably sound ridiculous.

Nasıl görünüyorum, Tom?

How do I look, Tom?

Gergin mi görünüyorum?

Do I look nervous?

Sarhoş mu görünüyorum?

Do I look drunk?

Sanırım genç görünüyorum.

I think I look young.

Sanırım gülünç görünüyorum.

I think I look ridiculous.

Ben çok farklı görünüyorum.

I look very different.

Ateşim var gibi görünüyorum.

I seem to have a temperature.

Ben daha yaşlı görünüyorum.

I look older.

Olduğumdan daha genç görünüyorum.

I look younger than I am.

Bu gece nasıl görünüyorum?

How do I look tonight?

İştahımı kaybetmiş gibi görünüyorum.

I seem to have lost my appetite.

Onu abartmış gibi görünüyorum.

I seem to have overdone it.

Senden daha iyi görünüyorum.

I'm better looking than you.

Sözünü kesiyor gibi görünüyorum.

I seem to be interrupting.

"Nasıl görünüyorum?" "İyi görünüyorsun."

"How do I look?" "You look fine."

"Nasıl görünüyorum?" "Harika görünüyorsun."

- "How do I look?" "You look great."
- "How do I look?" "Great."

Ne kadar kötü görünüyorum?

How bad do I look?

Meşgul gibi mi görünüyorum?

Do I look like I'm busy?

Aktris gibi mi görünüyorum?

Do I look like an actress?

Aptal gibi mi görünüyorum?

- Do I look stupid?
- Do I look like an idiot?

İlerleme kaydediyor gibi görünüyorum.

I seem to be making progress.

Ben gerçekten böyle görünüyorum.

This is what I really look like.

Bugün şanssız olarak görünüyorum.

I seem to be unlucky today.

Kocamla karşılaştırıldığında genç görünüyorum.

I look young compared to my husband.

Sanırım ben saygın görünüyorum.

I think I look respectable.

Hasta gibi mi görünüyorum?

Do I look like an invalid?

"Nasıl görünüyorum?" "Güzel görünüyorsun."

"How do I look?" "You look beautiful."

- Sana aptal gibi mi görünüyorum?
- Senin için idiot gibi mi görünüyorum?

Do I look like an idiot to you?

Ben terörist gibi mi görünüyorum.

Do I look like a terrorist?

Senin hizmetçin gibi mi görünüyorum?

Do I look like your maid?

Sanırım bu kotta şişman görünüyorum.

I think I look fat in these jeans.

Cüzdanı evde unutmuş gibi görünüyorum.

I seem to have left my wallet at home.

"Nasıl görünüyorum?" "Geri zekalı görünüyorsun."

"How do I look?" "You look retarded."

Şaka yapıyor gibi mi görünüyorum?

Do I look like I'm kidding?

Gerçekte olduğumdan daha genç görünüyorum.

I look much younger than I really am.

Aman Tanrım, çok şişman görünüyorum.

Oh my God, I look so fat.

Ben mutluyum gibi mi görünüyorum?

Do I look like I'm happy?

Düşünce zincirimi kaybetmiş gibi görünüyorum.

I seem to have lost my train of thought.

Ben ondan daha iyi görünüyorum.

I look better than her.

Sana göre uykulu mu görünüyorum?

Do I look sleepy to you?

Sana göre yaşlı mı görünüyorum?

Do I seem old to you?

Bugünlerde her zaman meşgul görünüyorum.

I seem to always be busy nowadays.

Çok kötü soğuk almışım gibi görünüyorum.

I seem to have caught a bad cold.

Sana bir polis gibi mi görünüyorum?

Do I look like a policeman to you?

Anahtarlarımı yanlış yere koydum gibi görünüyorum.

I seem to have misplaced my keys.

Ben bir tesisatçı gibi mi görünüyorum?

Do I look like a plumber?

Bu elbisenin içinde çok şişman görünüyorum.

I look so fat in this dress.

- Sanırım yaşlı görünüyorum.
- Yaşlı göründüğümü düşünüyorum.

- I think I look old.
- I think that I look old.

Ben bir soğuk algınlığına yakalandım gibi görünüyorum.

I seem to have caught a cold.

Ben yanlış bir şey yapmışım gibi görünüyorum.

I seem to have done something wrong.

Böyle konuşursam bir aptal gibi mi görünüyorum?

Do I sound like an idiot if I talk like this?

Televizyonda gerçek hayatta göründüğümden daha büyük görünüyorum.

I look bigger on television than I do in real life.

"Tom, ne yapıyorsun?" "Ne yapıyor gibi görünüyorum?"

"Tom, what are you doing?" "What does it look like I'm doing?"

Her zaman baş ağrılarım var gibi görünüyorum.

I seem to always have headaches.

Aman Allahım, bunun içinde çok şişman görünüyorum.

Oh God, I look so fat in this.

Senin için çok mu yaşlı görünüyorum, Tom?

Do I seem very old to you, Tom?

- 30 yaşında görünüyor muyum?
- Otuz yaşında mı görünüyorum?

Do I look thirty?

Ben bunun içinde berbat görünüyorum. Ben çok şişmanım.

I look terrible in this. I'm so fat.

Ne yersem yiyeyim, hiç kilo alamıyorum gibi görünüyorum.

- No matter what I eat, I never seem to gain weight.
- I never seem to gain weight no matter what I eat.

Gerçekten üzgünüm, ama atkını yanlış yere koymuş gibi görünüyorum.

I'm really sorry, but I seem to have misplaced your scarf.

"Aptal gibi mi görünüyorum?" "Hayır, hiç de öyle değil."

"Do I look like an idiot?" "No, not at all."

- Neye benziyorum, aptala mı?
- Ne gibi görünüyorum, aptal gibi mi?

What do I look like, an idiot?

Ne kadar çok yersem yiyeyim hiç kilo almıyorum gibi görünüyorum.

- No matter how much I eat, I never seem to gain weight.
- I never seem to gain weight no matter how much I eat.

- Ölmüş gibi bir hâlim mi var?
- Sana ölü gibi mi görünüyorum?

Do I look dead to you?

"Ben bir brokoliyim ve bir ağaç gibi görünüyorum!" "Ben bir cevizim ve bir beyin gibi görünüyorum!" "Ben mantarım ve ben bu oyundan nefret ediyorum!"

"I am broccoli and I look like a tree!" "I am a walnut and I look like a brain!" "I am a mushroom and I hate this game!"

Bu giysinin içinde tıpkı bir sporcu gibi görünüyorum fakat gerçek şu ki hiç spor yapmam.

I look for all the world like an athlete in this outfit, but the truth is I don't do any sports at all.