Translation of "Taşıdı" in French

0.004 sec.

Examples of using "Taşıdı" in a sentence and their french translations:

Beni taşıdı.

Ça a tenu.

Beni taşıdı. Pekâlâ.

Ça a tenu. Bon.

Dedesini sırtında taşıdı.

Il a porté son grand-père sur son dos.

Bavulları odamıza taşıdı.

Il a porté nos valises à notre chambre.

Onun çantasını taşıdı.

- Il porta son sac.
- Il a porté son sac.
- Il lui porta son sac.
- Il lui a porté son sac.

Mobilyayı kim taşıdı?

Qui a déplacé les meubles ?

Ofisini Osaka'ya taşıdı.

Il a transféré ses bureaux à Osaka.

O benim elbiselerimi taşıdı.

- Elle bougea mes vêtements.
- Elle déplaça mes vêtements.

Sandalyeleri odadan dışarı taşıdı.

Il a transporté les chaises en dehors de la pièce.

Tom, Mary'yi omuzlarında taşıdı.

- Tom porta Mary sur ses épaules.
- Tom porta Marie sur ses épaules.

Tom oğlunu sırtında taşıdı.

Tom a porté son fils sur son dos.

O, sırtında bir bebek taşıdı.

Elle portait un bébé sur son dos.

O tabloyu tek başına taşıdı.

Elle a transporté cette table toute seule.

O, resim sanatını mükemmelliğe taşıdı.

Il amena l'art de la peinture à la perfection.

Büyükanne masayı kendi başına taşıdı.

Grand-mère a porté la table toute seule.

O, kutuyu üst kata taşıdı.

Il porta la caisse à l'étage.

Bu tabloyu kendi başına taşıdı.

- Elle a porté cette table toute seule.
- Elle a toute seule porté cette table.

Tom spor çantasını omuzunda taşıdı.

Tom portait son sac en toile sur l'épaule.

Tom bavulları benim için taşıdı.

Tom a porté les valises pour moi.

Dan her zaman silah taşıdı.

Dan portait toujours un pistolet sur lui.

O, bir seferde altı kutu taşıdı.

Il a porté six boîtes à la fois.

Şehre yapılan saldırılarda ise büyük bir önem taşıdı

C'était d'une grande importance dans les attaques contre la ville.

Tom sahip olduğu her şeyi küçük bir valiz içerisinde taşıdı.

Tom portait dans une petite valise tout ce qu'il possédait.

İkinci ve üçüncü aşamalar uzay aracını Dünya yörüngesine ve daha sonra Ay'a taşıdı.

Les deuxième et troisième étages ont transporté le vaisseau spatial en orbite terrestre, puis vers la lune.