Translation of "Dijital" in English

Yılın moda kelimesi "dijital": dijital saatler, dijital mikrodalga fırınlar, hatta dijital dolma kalemler.

The trendy word of the year was "digital": digital clocks, digital microwave ovens, even digital fountain pens.

Dijital rönesans,

The digital renaissance

Dijital teknoloji sayesinde,

Through digital technology,

Bütün kitaplarım dijital.

All of my books are digital.

dijital bir hücre yaratılıyor.

effectively creating a digital panopticon.

Dijital bir çağda yaşıyoruz.

We live in a digital age.

Tom bir dijital göçmen.

Tom is a digital immigrant.

Ve bunları dijital olarak yaptık.

and we did so digitally.

Onlara dijital teknoloji dersi veriyor,

who is teaching them about digital technology

Bugün sadece dijital bir rakam

Just a digital number today

Son zamanlarda, dijital bankacılığa başladık.

Recently, we starting digital banking.

Dijital dünya muhteşem bir şey

The digital world is a wonderful thing,

Bugünse, en dijital topluluk olarak anılıyoruz.

Today, we are called the most digital society on earth.

Seçim sonuçlarını etkileyebildiği bu dijital çağda,

where fake news can influence election results,

Böylece dijital gelecek hisse senetlerine dönüştü.

And the digital future became stock futures.

Okulda kişisel dijital yardımcıya izin verilmez.

PDAs are not allowed at school.

Araba dijital kontrollü klima ile donatılmıştır.

The car is equipped with digitally controlled air conditioning.

Dijital müzik gittikçe daha popüler oluyor.

Digital music is becoming more and more popular.

O, dijital bir kamera satın aldı.

He's bought a digital camera.

O dijital bir tane satın aldı.

He purchased a digital one.

Ancak bu, günümüz dijital çağında zirveye ulaştı.

but this has been turbocharged by the recent digital age.

Akıllı telefon, dijital asistan ve Roombas kullanıyoruz.

We use smart phones and digital assistants and Roombas.

Sierra Leone nasıl dijital ekonomide yer alabilir,

How could Sierra Leone participate in the digital economy

Bununla birlikte dijital çağın bütün o enerjisini,

And we used all that energy of the digital age

Bu dijital egsozu, “digitome”u paylaşmaya başlayabiliriz

We can start to share this digital exhaust, our digitome,

dijital ekonomiye girmeye çalışıyor , bu da BAE'yi

boom of oil discovery decades ago, which makes the UAE

dijital imzayla herhangi bir işlemi gerçekleştirmeye izin verir.

and allow to authorize anything by signing digitally.

Bu beni dijital bir işaret fişeği haline getirdi.

that made me somewhat of a digital lightning rod.

Anlaşılan, dijital eko halkaları hakkında hiç fikrim yoktu

And as it turns out, I had no idea about digital echo chambers.

Olarak bulut bilişim ve dijital teknolojilere ek olarak

intelligence , in addition to cloud computing and digital technologies in

Bu gece senin dijital kameranı ödünç alabilir miyim?

Can I borrow your digital camera tonight?

Benim cep telefonum dahili bir dijital kameraya sahip.

My cell phone has a built-in digital camera.

Dijital fotoğraf makineleri basit kameralar kadar iyi değildir.

Digital cameras aren't as good as rudimentary cameras.

Yeni dijital fotoğraf makinemi nasıl kullanacağımı hemen öğrenmek istiyorum.

I want to learn how to use my new digital camera right away.

Dijital filmlemek ve CGI kullanmak, tüm bu klasik numaralar olmadan

Filming digitally and using CGI means that we actually can capture entire movies in

Babam bana doğum günü hediyesi olarak dijital bir saat aldı.

My father bought me a digital watch for birthday present.

Hangi türde saat tercih edersin, dijital mi yoksa analog mu?

Which kind of watch do you prefer, digital or analog?

Yeni bir fotoğraf makinesi alacağım ama bu sefer dijital olanından.

I'm going to buy myself a new camera, digital this time.

Şu fotoğrafları dijital hâle getirsem iyi olur. Onları kaybetmem böylece.

I had better digitize these photos so I don't lose them.

- Tom bir dijital göçmen.
- Tom teknolojiye sonradan adapte olan biri.

Tom is a digital immigrant.

dijital ekonomi planının başarısından sonra bu işletmeler için önemli bir merkez

an important center for those businesses after the success of the digital economy plan and returns to the

Yeni bir kamera alacağım. Bu sefer o dijital bir kamera olacaktır.

I'm going to buy a new camera. This time it will be a digital one.

Daha Türkçesi çıkmadı onun Amazon’un Alexa diye başka bir dijital asistanı var.

Amazon also has a digital assistant named Alexa,

- Tom bir dijital yerli.
- Tom bir bilgisayar çocuğu.
- Tom bir internet çocuğu.

Tom is a digital native.

Gözlerimin kötü olması yüzünden yalnızca çok büyük font boyutlarına sahip dijital kitapları okuyabilirim.

Because of my bad eyesight, I can only read digital books with very large font sizes.

Dan Brown 1998 yılında " Dijital Kale"yi yayınlandı. O, beş yıl sonra başka bir best seller " Da Vinci Şifresi"ni tamamlandı.

In 1998, Dan Brown released "Digital Fortress". Five years later he completed another best seller, "The Da Vinci Code".

Kol saatleri, duvar saatleri, dijital saatler, altın saatler, guguklu saatler, kuvars saatler, kronometreler, zamanlayıcı ve kule saatleri de dahil olmak üzere saatlerin birçok farklı türleri vardır.

There are many different kinds of clocks, including wristwatches, wall clocks, digital watches, gold watches, cuckoo clocks, quartz watches, stopwatches, timer and tower clocks.