Translation of "Fikrine" in English

0.012 sec.

Examples of using "Fikrine" in a sentence and their english translations:

Fikrine katılmıyorum.

I don't subscribe to your idea.

Onun fikrine katılamadım.

I couldn't agree with his opinion.

Onun fikrine katılıyorum.

I agree with his idea.

Bilmediğimiz fikrine hâlâ bağlıyım.

and we just don't know what it is.

Fikrine katılmamak beni üzüyor.

It pains me to disagree with your opinion.

Temel olarak, fikrine katılıyorum.

Basically, I agree with your opinion.

Yine de, fikrine katılamıyorum.

I can't, however, agree with your opinion.

Onun fikrine göre, evet.

According to his opinion, yes.

Tom Mary'nin fikrine güldü.

Tom laughed at Mary's idea.

Senin fikrine ihtiyacım yok.

I don't need your opinion.

Bazıları onun fikrine itiraz ediyor.

Some object to his opinion.

Hepimiz onun fikrine karşı değiliz.

- Not all of us are against her idea.
- Not all of us are against his idea.

Hiçbirimiz onun fikrine karşı değiliz.

- None of us are against his idea.
- None of us are opposed to his ideas.

Bazıları Tom'un fikrine itiraz ediyor.

Some object to Tom's opinion.

Ben senin fikrine değer veriyorum.

I value your opinion.

En önemli olduğu fikrine hâlâ kapılıyoruz.

that beauty and our looks are most important.

Her neyse, ben senin fikrine katılmıyorum.

Anyway, I disagree with your opinion.

Tom Mary'nin John'la çıkması fikrine katlanamaz.

Tom can't bear the thought of Mary going out with John.

Bu kadar ortak yanım olması fikrine katlanamıyordum.

with someone who had such clearly racist views.

- Ben onun fikrine katılıyorum.
- Onun görüşüne katılıyorum.

- I am in accord with his view.
- I agree with his opinion.

O egzotik yerlere seyahat etme fikrine saplantılıydı.

He was obsessed with the idea of travelling to exotic locations.

Tom'a Mary'nin fikrine ne kadar değer verdiğimi söyledim.

I told Tom how much I valued Mary's opinion.

Nasıl genişlettiğimizi değiştirme fikrine sahip bir kozmetik şirketi kurdum.

and ultimately, how we extend that to those who look differently from us.

Albert Einstein bir defasında şöyle demişti: "Esperanto, uluslararası bir dil fikrine en iyi çözümdür".

Albert Einstein once said: "Esperanto is the best solution to the idea of an international language".

Tom'un Mary'nin artık onun üvey kız kardeşi olacağı fikrine alışması için sadece biraz zamana ihtiyacı var.

Tom just needs a little time to get used to the idea that Mary will now be his stepsister.

- Diğerlerine yardım etme ve para kazanma fikrine cezbedildim.
- Diğerlerine yardım etme ve para kazanma fikri beni cezbetti.

I was attracted to the idea of helping others and getting money.