Translation of "Fikrinden" in English

Fransızca öğrenme fikrinden neden vazgeçtin?

Why did you give up the idea of learning French?

Kevin Kanada'ya gitme fikrinden vazgeçti.

Kevin gave up the idea of going to Canada.

Ama yapılacaklar listesi fikrinden hoşlanmadım;

But I didn't like the idea of bucket lists;

Bir ev alma fikrinden vazgeçtim.

I have abandoned the idea of buying a house.

Temel gelir fikrinden nefret ediyorum.

I hate the idea of basic income.

Bazı insanlar onun fikrinden hoşlanıyor.

Some people like his idea.

Bazı insanlar Tom'un fikrinden hoşlanıyordu.

Some people liked Tom's idea.

Bir ev satın alma fikrinden vazgeçtim.

I've given up on the idea of buying a house.

Açıkçası, onun fikrinden o kadar etkilenmedim.

Frankly, I'm not that impressed with his idea.

Gerekli arama fikrinden hoşlanmadım, fakat o yapılmalıydı.

I disliked the idea of the necessary call, but it had to be done.

O, okumak için Amerika'ya gitme fikrinden vazgeçti.

He gave up the idea of going to America to study.

Ben bir ev satın alma fikrinden vazgeçtim.

I gave up on the idea of buying a house.

Tom yeni bir kamyon alma fikrinden vazgeçti.

Tom abandoned the idea of buying a new truck.

Kız bir şarkıcı olma fikrinden vazgeçmek zorunda kaldı.

The girl had to abandon the idea of becoming a singer.

Avrupa Topluluğu fikrinden nefret eden bazı insanlar var.

There are some people who hate the idea of the European Community.

Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.

Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.

Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.

I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.

O bir sakal bırakmayı düşündü ama sakal bırakma fikrinden vazgeçti.

- He thought of growing a beard but gave that up.
- He thought about growing a beard, but gave up the idea of growing one.

Yurt dışına gitme fikrinden vazgeçmekten başka yapabileceğim bir şey yok.

There's nothing I can do but give up the idea of going abroad.

Tom Mary'yi yalnız bırakma fikrinden nefret etti fakat işe gitmek zorundaydı.

Tom hated the idea of leaving Mary alone, but he had to go to work.

Para verme fikrinden hoşlanmayan insanlar için, bir hediye sertifikası iyi bir fikirdir.

For people who dislike the idea of giving money, a gift certificate is a good idea.