Translation of "Ergenlik" in English

0.005 sec.

Examples of using "Ergenlik" in a sentence and their english translations:

Ergenlik döneminde terapiye gittik

She and I did go through therapy through her adolescence,

Kızım ergenlik çağının sonlarındadır.

My daughter is in her late teens.

Tom'la ilk tanıştığımda ergenlik yıllarımın başlarındaydım.

I was in my early teens when I first met Tom.

Tom, ergenlik çağındayken şiir yazmayı seviyordu.

Tom loved writing poems when he was a teenager.

Sami mi? Sadece ergenlik dönemi aşkıydı.

Sami? It was just a teenage crush.

Bunun normal bir ergenlik kaygısı olduğunu sandım

And what I thought was normal teenage angst

Ergenlik, buluğ çağı ve zina arasındaki aşamadır.

Adolescence is the stage between puberty and adultery.

Ergenlik çocukluk ve yetişkinlik arasındaki geçiş dönemidir.

Adolescence is a period of transition between childhood and adulthood.

Artık ergenlik dönemindeyim, yeni bir umudum var: Uçmak.

Now I'm in adolescence, I have a new hope: to fly.

Ergenlik yıllarımın başlangıcında her zaman ebeveynlerimle aram iyi değildi.

During my early teens, I was not always on the best of terms with my parents.