Translation of "Entelektüel" in English

0.003 sec.

Examples of using "Entelektüel" in a sentence and their english translations:

Tom entelektüel yetenekli.

Tom is intellectually gifted.

Münazara entelektüel olarak aydınlatıcıydı.

The discussion was intellectually stimulating.

Entelektüel meraka sahip olmak önemlidir.

It is important to have intellectual curiosity.

Satranç son derece entelektüel bir oyundur.

Chess is a highly intellectual game.

Bilim dünyasında, birçok entelektüel ikiyüzlülük vardır.

In the scientific world, there is a lot of intellectual hypocrisy.

Gözlük takmak senin daha entelektüel görünmeni sağlar.

Wearing glasses makes you look more intellectual.

"Elitizm" in eleştirisi genellikle entelektüel karşıtı örtülüdür.

Criticism of "elitism" is often veiled anti-intellectualism.

- Esperanto, kültürel ve entelektüel alanda ufkumu genişletmeme yardımcı oldu.
- Esperanto benim entelektüel ve kültürel ufuklarımı genişletmeme yardımcı oldu.

Esperanto helped me broaden my intellectual and cultural horizons.

Esperanto, kültürel ve entelektüel alanda ufkumu genişletmeme yardımcı oldu.

Esperanto helped me broaden my intellectual and cultural horizons.

Entelektüel hobiler açısından ben gerçekten Çince karakterleri öğrenmeyi seviyorum.

In terms of intellectual hobbies, I really like learning Chinese characters.

Entelektüel karşıtlık, çoğunlukla "elitizm"'i eleştirmenin kılık değiştirmesiyle ifade edilir.

Anti-intellectualism is often couched in the disguise of criticizing "elitism".

Hiçbir şey yapmamak dünyada en zor şeydir, en zor ve en entelektüel.

Doing nothing is the most difficult thing in the world, the most difficult and the most intellectual.

Aziz Augustine tarafından yazılan "İtiraflar" bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır.

"Confessions" by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy.

Birine aptal dediğimde, bu bir hakaret değil. Ben entelektüel gelişim için onun geniş potansiyele sahip olduğunu ona işaret ediyorum.

When I call someone stupid, it's not an insult. I'm indicating to him that he has broad potential for intellectual development.