Translation of "Sağlar" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Sağlar" in a sentence and their japanese translations:

Evinin geçimini sağlar.

彼が生活費を稼いでいる。

İnekler bize süt sağlar.

- 雌牛はミルクを供給する。
- 牛は私たちに牛乳を供給してくれる。

Okul, öğrencilere kitap sağlar.

その学校は生徒に本を支給する。

Kapı mutfağa erişim sağlar.

そのドアから台所へ出入りできる。

Piyano çalarak geçimini sağlar.

彼はピアノの演奏で生計を立てている。

Karşılıklı anlayış, barışı sağlar.

相互理解は平和に役立つ。

Kapı bahçeye erişim sağlar.

この門から庭園に入れる。

...onlara avları üzerinde avantaj sağlar.

‎夜のほうが狩りをしやすい

Bir baba ailesinin geçimini sağlar.

父親は家族の生活をまかなう。

Arılar bizim için bal sağlar.

- 蜜蜂は蜜を供給してくれる。
- 蜜蜂は私達に蜜を与えてくれる。
- ミツバチは我々に蜜を与えてくれる。

Singapur'un Merkez Fonu emeklilik sağlar.

シンガポールの中央基金は年金を支給する。

İnekler bize iyi süt sağlar.

牛は私たちにおいしい牛乳を与えてくれる。

Psikedelikler bilinçaltının bilinçli hâle gelmesini sağlar.

幻覚剤は 無意識の精神状態を 意識下の状態にします

Hangisi bize en iyi korumayı sağlar?

どっちがいいねどこかな?

Bu daha hızlı aşağı inmemi sağlar.

早く下りられる

Çünkü veri, bir şey öğrenmenizi sağlar

データは私達に 学ばせてくれるからです

Yağmur ormanları dünyaya birçok faydalar sağlar.

熱帯雨林は地球に多くの恩恵を与える。

Nehir şehirlere ve köylere su sağlar.

川は町や村に水を供給する。

The Great Lakes içme suyu sağlar.

五大湖は飲み水を供給する。

Maaşı onun konfor içinde yaşamasını sağlar.

彼は快適な生活のできる給料をもらっている。

Bu kapı bahçeye erişmeye olanak sağlar.

この門から庭に入れる。

Japon şirketleri genellikle çalışanlarına üniforma sağlar.

日本の企業はふつう従業員に制服を与える。

Hafif egzersizler kendimizi iyi hissetmemizi sağlar.

適度な運動をすると我々は快適に感じる。

Bu ultraviyole ışık altında fosforlu görünmelerini sağlar.

それが紫外線ライトで 蛍光を放つのさ

Bu, ultraviyole ışık altında fosforlu görünmelerini sağlar.

それが紫外線ライトで 蛍光を放つのさ

Bu da nemin atmosferde hareket etmesini sağlar.

大気中で水を移動させます

O, yeni çevreye her zaman uyum sağlar.

彼女はいつも新しい環境に適応した。

Harika bir seçimdi. Sürünmek, ağırlığınızın eşit dağılmasını sağlar

いい選択だ はえば体重が分散するんだ

Onun mavi ayakkabıları o elbise ile uyum sağlar.

- 彼女の青い靴は衣服によく似合っている。
- 彼女の青い靴はドレスとよくあっている。

Elektrikli bilgisayarlar, yöneticilere ayrıntılı ve güncel bilgileri sağlar.

電算機は経営者に詳しい最新の情報を与えてくれる。

Lütfen teklifiniz hakkında daha fazla bilgi sağlar mısınız?

ご提案について詳しく説明してください。

Bu santral, tek başına çeşitli şehirlere elektrik sağlar.

この発電所だけで数個の市に電力を供給している。

Bu tür bir şey yapmak aptal görünmesini sağlar.

そんなことしたらばかに見えるよ。

Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir.

神は風を備える、だが人が帆をあげなければならない。

Şu ayakkabılar bu beyaz etekle mükemmel bir uyum sağlar.

その靴は、この白いスカートにぴったりです。

Bu kuşun büyük kanatları onun çok hızlı uçmasını sağlar.

この鳥には大きな羽があるので、たいへん速く飛べる。

Bir gaz sobası yemek için en iyi ısıyı sağlar.

ガスストーブは料理するのに最も均等な熱を供給する。

Kırmızı kemer onu siyah kıyafetini daha da iyi görünmesini sağlar.

赤いベルトが彼女の黒いドレスをひきたたせている。

Surfshark, verilerinizi veya aramalarınızı kaydetmez ve kimsenin de işlem yapmamasını sağlar .

。Surfsharkはデータや検索をログに記録せず、他の誰もログに記録しないようにします。

Babası tarafından ona bırakılan servet onun rahat bir şekilde yaşamasını sağlar.

- 父の残した財産のおかげで彼は楽に暮らせる。
- 父の残した財産で彼は楽に暮らしていける。

Akkarınca ayaklarının tıkırtılarını bile. Bu gizli hayat tarzı başka yırtıcılardan saklanmasını da sağlar.

‎シロアリのかすかな足音も ‎姿を隠して生活することで ‎捕食者から身を守れる

Yüksek tavanlı ve büyük odaları olan bir bina onun yerini alan renksiz ofis bloklarından daha az pratik olabilir, ama genellikle çevresi ile iyi uyum sağlar.

高い天井と巨大な部屋のある建物は、それにとって代わる素気ないオフィスビルほど実用的ではないかも知れないが、周囲の環境とうまく合っている場合が多いのである。