Translation of "Dünyasında" in English

0.007 sec.

Examples of using "Dünyasında" in a sentence and their english translations:

- Fantezi dünyasında yaşıyorsun.
- Bir hayal dünyasında yaşıyorsun.

You live in a fantasy world.

Hayal dünyasında yaşıyorlar.

- They're living in a fantasy world.
- They're living in lala-land.

Hayal dünyasında yaşıyor.

She lives in a dream world.

Moda dünyasında yaşıyorlar.

They live in the fashion world.

Hayal dünyasında yaşıyorsun.

You live in a fantasy world.

O, yeraltı dünyasında aktifti.

He was active in the underground.

Tom kendi dünyasında yaşıyor.

Tom lives in his own world.

- Sami bir fantezi dünyasında yaşıyordu.
- Sami bir hayal dünyasında yaşıyordu.

Sami lived in a fantasy world.

Çok kuvvetli seçenekler dünyasında yaşıyoruz.

We live in a world of overwhelming choice.

O, ilaç dünyasında çok nüfuzlu.

- He's very influential in the world of medicine.
- He is very influential in the world of medicine.

Tom bir hayal dünyasında yaşıyor.

Tom lives in a fantasy world.

O, bir fantezi dünyasında yaşıyor.

He lives in a world of fantasy.

Tom'un sorunu kendi dünyasında yaşamaktır.

Tom's problem is that he lives in his own bubble.

Leyla çok karanlık dünyasında yaşıyordu.

Layla was living in her very dark world.

Escobar ise suç dünyasında öngörüyü kullanıyor

Escobar uses foresight in the criminal world

Birçok dil bilmek günümüz dünyasında avantajdır.

Having knowledge of many languages is an advantage in the contemporary world.

Ben her zaman hayaller dünyasında yaşıyorum.

I'm always living in the world of dreams.

Janet, gösteri işi dünyasında şöhret arıyordu.

Janet was seeking for fame in the world of show business.

Bilim dünyasında, birçok entelektüel ikiyüzlülük vardır.

In the scientific world, there is a lot of intellectual hypocrisy.

- İngilizce, bugünün dünyasında çok önemli bir dildir.
- İngilizce, günümüz dünyasında çok önemli bir dildir.

English is a very important language in today's world.

Çünkü dişilikleri dışarıdaki erkek dünyasında "rahatsızlık verici";

Because their femininity in the outside male world is seen as a disturbance,

Futbol dünyasında mafya ile ilişkisi olan futbolcuları

footballers who have a relationship with the mafia in the football world

Ben iş dünyasında onun başarılı olacağından eminim.

I'm sure he will go far in the business world.

Sami kendini zengin bir hayal dünyasında kaybetti.

Sami lost himself in a rich fantasy world.

Tom Mary'nin hayal dünyasında yaşayan olduğunu söyledi.

Tom said that Mary was delusional.

İş dünyasında da aynı fikre ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

I think we need the same idea in business.

Stalin tüm insanların babasıydı – kendi sağlıksız hayal dünyasında.

Stalin was the father of all peoples - in his own unhealthy imagination.

Tom iş dünyasında tanıdığım en saygın insanlardan biridir.

Tom is one of the most respected men in the business world.

Batı dünyasında gıda israfı hâlâ yaygın bir olgu.

In western civilisation, waste of food is still a common thing.

Bu hareket Arap dünyasında aynı zamanda bir erkek hareketidir.

This is, in the Arab world, also a male movement.

Bilim ve iş dünyasında insanlar öngörüyle devasa yerlere gelebilir

In science and business, people can come to huge places with the foresight

O, iş dünyasında başarılı olmak için yeterince agresif değil.

He is not aggressive enough to succeed in business.

Durgun olan çocuk bir hayal dünyasında yaşamaya daha meyillidir.

The inactive child is far more inclined to live in a world of fantasy.

En azından iki dil bilmek bugünün dünyasında bir zorunluluk.

Being at least bilingual is a must in today's world.

- Tom hayalî bir dünyada yaşıyor.
- Tom hayal dünyasında yaşıyor.

Tom lives in an imaginary world.

Bugünün dünyasında, bir adamın olması en zor şey... kendisidir.

In today's world, the hardest thing for a man to be... is himself.

AIDS araştırma dünyasında yer alan tüm değişiklikleri takip edemem.

I can't keep track of all the changes taking place in the world of AIDS research.

O iş dünyasında başarılı olmak için ne gerekliyse sahip.

He's got what it takes to make it in the business world.

Da sel olacak . Arap dünyasında küresel ısınma daha merhametli olmayacak

eastern China, as well as in India and Japan. In the Arab world,

Amazon'un bütün yaptıkları internet dünyasında olsa da, bu değişmeye başlıyor.

While almost everything Amazon does is in the online world, this is starting to change…

Eski olanlarının yanı sıra çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında bilinmemektedir.

Contemporary Persian poems haven’t been known in west world as well as ancient ones.

Bağdatın düşüşünden bir yıl sonra bile İslam dünyasında bunun şoku hissediliyordu.

A year later, as the aftershocks of the fall of Baghdad were still felt throughout the

Ve finans dünyasında Londra Şehri artık New York şehrinden daha önemli.

And in the finance world, London city is now more important than New York City itself.

Bugünün yoğun dünyasında, birçok kişi sürekli ev, iş ve sosyal taahhütlerinde hile yapıyor.

In today's busy world, many people are constantly juggling home, work and social commitments.

Tom, başkaları ile olan ilişkilerinde her zaman adil ve kararlı olduğundan dolayı iş dünyasında itibarlıdır.

Tom is respected in the business community because he is always fair and square in his dealings with others.

Roma dünyasında hüküm süren muhtelif ibadet şekillerinin tümü, insanlar tarafından mütesaviyen doğru, düşünürü tarafından yanlış, yargıcı tarafından da faydalı olarak görüldü. Ve böylelikle müsamaha yalnızca karşılıklı müsamahayı değil, aynı zamanda dinsel uyumu da ortaya koydu.

The various modes of worship which prevailed in the Roman world were all considered by the people as equally true; by the philosopher as equally false; and by the magistrate as equally useful. And thus toleration produced not only mutual indulgence, but even religious concord.