Translation of "Sağlar" in Spanish

0.022 sec.

Examples of using "Sağlar" in a sentence and their spanish translations:

Yeniden yetişmesini sağlar

lo hace crecer de nuevo

Evinin geçimini sağlar.

Él trajo a casa el pan y la mantequilla.

Anlamlı kararlar vermesini sağlar.

sobre los casos que están ante ellos.

Doğada bulduğu meyvelerden sağlar

Proporciona de las frutas que encuentra en la naturaleza.

Okul, öğrencilere kitap sağlar.

La escuela les provee libros a los estudiantes.

Piyano çalarak geçimini sağlar.

Él se gana la vida tocando el piano.

Göl, şehre su sağlar.

- El lago proporciona agua a la ciudad.
- El lago abastece de agua a la ciudad.

...onlara avları üzerinde avantaj sağlar.

les dan ventaja respecto de su presa.

Yok olma yeniden doğumumu sağlar.

La aniquilación da a luz a mi renacimiento.

Gerçek demokrasi ücretsiz konuşma sağlar.

Una verdadera democracia avala la libertad de expresión.

Bir portakal ağacı portakal sağlar.

Un naranjo da naranjas.

Eski bir ağaç gölge sağlar.

Un árbol viejo da sombra.

Ekonomik arabalar size tasarruf sağlar.

Los vehículos económicos te ahorran dinero.

Arılar bizim için bal sağlar.

Las abejas nos proveen de miel.

Şu renkler birlikte uyum sağlar.

- Esos colores contrastan muy bien.
- Esos colores combinan bien.

Psikedelikler bilinçaltının bilinçli hâle gelmesini sağlar.

La psicodelia permite que la mente inconciente se haga conciente.

Hangisi bize en iyi korumayı sağlar?

¿Cuál nos dará mejor protección?

Bu daha hızlı aşağı inmemi sağlar.

Así bajaré más rápido.

Çünkü veri, bir şey öğrenmenizi sağlar

La información te permite aprender,

Maaşı onun konfor içinde yaşamasını sağlar.

Su salario le permite llevar una vida confortable.

Bu kapı bahçeye erişmeye olanak sağlar.

Esta puerta permite acceder al jardín.

Japon şirketleri genellikle çalışanlarına üniforma sağlar.

Las compañías japonesas normalmente les dan uniformes a sus trabajadores.

Bu fikir belirtmek için güvenli ortam sağlar.

Esto crea más seguridad para hablar.

çocuğa bir kontrol gücü ve kaynağı sağlar.

mientras apoya al personal con su trabajo.

Fırsat eşitliği mutlaka eşit sonuçlar sağlar mı?

¿La igualdad de oportunidades debe equipararse a la igualdad de resultados?

Bu ultraviyole ışık altında fosforlu görünmelerini sağlar.

y los hace fluorescentes ante la luz ultravioleta.

Bu, ultraviyole ışık altında fosforlu görünmelerini sağlar.

y los hace fluorescentes ante la luz ultravioleta.

Bu da nemin atmosferde hareket etmesini sağlar.

que mueve la humedad por la atmósfera.

Günlük yaşantınızdaki neredeyse her fiziğe erişmenizi sağlar.

a casi toda la física en nuestro mundo cotidiano.

Gözlük takmak senin daha entelektüel görünmeni sağlar.

Los lentes te hacen ver más intelectual.

Bir blender birlikte farklı gıdaların karışımı sağlar.

Una batidora te permite mezclar comidas diferentes.

Harika bir seçimdi. Sürünmek, ağırlığınızın eşit dağılmasını sağlar

Fue una gran elección. Arrastrarse reparte mejor el peso

Bazen sorular bize cevaplardan daha fazla bilgi sağlar.

A veces, las preguntas nos proporcionan más información que las respuestas.

Prezervatifler cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma sağlar.

Los preservativos ofrecen protección contra las enfermedades de transmisión sexual.

Bu tür bir şey yapmak aptal görünmesini sağlar.

Hacer ese tipo de cosas te hace ver estúpido.

Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir.

Dios provee el viento, pero el hombre debe alzar las velas.

Bu kuşun büyük kanatları onun çok hızlı uçmasını sağlar.

Las grandes alas de este pájaro le permiten volar muy rápido.

O sadece sizin için en önemli olan şeyi yapabilmenizi sağlar.

Sirve para lograr lo que te importa.

Surfshark, verilerinizi veya aramalarınızı kaydetmez ve kimsenin de işlem yapmamasını sağlar .

Surfshark : Surfshark no registra sus datos ni búsquedas, y se asegura de que nadie más lo haga tampoco.

Şirket tüm çalışanları için sağlık bakımı ve hayat sigortası avantajları sağlar.

La empresa proporciona seguro médico y beneficios de seguro de vida a todos sus empleados.

Ancak, yine de okyanuslarda gezinmek için basit ve güvenilir bir yol sağlar.

Pero proporciona una manera sencilla y fiable de navegar a través de los océanos.

Akkarınca ayaklarının tıkırtılarını bile. Bu gizli hayat tarzı başka yırtıcılardan saklanmasını da sağlar.

Hasta el golpeteo de las termitas. Esta forma encubierta de vida también la ayuda a esconderse de otros depredadores.

- Ormanların dikimi çevre için iyidir.
- Ormanların dikilmesi çevreye yarar sağlar.
- Ağaç dikilmesi çevre için iyidir.
- Ağaç dikilmesi çevre için yararlıdır.

Plantar bosques es bueno para el entorno.