Translation of "Edilmeyi" in English

Rahatsız edilmeyi sevmem.

I don't like to be disturbed.

Biz hizmet edilmeyi bekliyoruz.

We're waiting to be served.

Herkes takdir edilmeyi sever.

Everybody likes to be appreciated.

Hepimiz takdir edilmeyi isteriz.

We all like to be appreciated.

Tom tedavi edilmeyi reddetti.

Tom refused to be treated.

- Leyla nefret edilmeyi hak etti.
- Leyla nefret edilmeyi hak ediyordu.

Layla deserved to be hated.

Tom partiye davet edilmeyi diledi.

Tom wished he'd been invited to the party.

Tom telafi edilmeyi hak ediyor.

Tom deserves to be compensated.

Sen tebrik edilmeyi hak ediyorsun.

You deserve to be congratulated.

Tom terfi edilmeyi hak eden kişidir.

Tom is the one who deserves to be promoted.

Eğer teşekkür edilmeyi bekliyorsan krala git!

If you expect to be thanked, go to the king!

Tom, Mary'nin partisine davet edilmeyi beklemiyordu.

Tom didn't expect to be invited to Mary's party.

Sami hala Bekir Hapishanesinde idam edilmeyi bekliyor.

Sami is still waiting execution at Bakir Prison.

Kadın hemşire tarafından mı muayene edilmeyi tercih edersiniz?

Would you prefer to be examined by a female nurse?

Erkek bir hemşire tarafından muayene edilmeyi mi tercih edersiniz?

Would you prefer to be examined by a male nurse?

- Tom daha iyi tedavi edilmeyi hak ediyor.
- Tom daha iyi davranılmayı hak ediyor.
- Tom daha iyi muamele edilmeyi hak ediyor.

Tom deserves to be treated better.

Yalnızlık ile izole edilmeyi birbirine karıştırmamak gerek. Bunlar iki farklı şey.

We shouldn't confuse solitude with isolation. They are two separate things.