Translation of "Sevmem" in English

- Elmaları sevmem.
- Elma sevmem.

I don't like apples.

Çay sevmem.

I don't like tea.

Kızartma sevmem.

I don't like fried food.

Kum sevmem.

I don't like sand.

Elmaları sevmem.

I don't like apples.

Dondurma sevmem.

- I do not like ice cream.
- I don't like ice cream.

Doktorları sevmem.

I don't like doctors.

Homurdanmayı sevmem.

I don't like to grumble.

Kumarı sevmem.

I don't like gambling.

Elma sevmem.

I don't like apples.

İstiridye sevmem.

I don't like oysters.

Değişikliği sevmem.

I don't like change.

Sıcağı sevmem.

I don't like the heat.

Gülmeyi sevmem.

I don't like to laugh.

Bekletilmeyi sevmem.

- I don't like to be made to wait.
- I don't like being kept waiting.

Greyfurt sevmem.

I don't like grapefruit.

Yağmuru sevmem

I don't like rain.

Ispanak sevmem.

I don't like spinach.

Ben kahve sevmem.

I don't like coffee.

Buzlu kahve sevmem.

I don't like iced coffee.

Kötü çocukları sevmem.

I don't like bad boys.

Ben yumurta sevmem.

I dislike eggs.

Ben köpekleri sevmem.

I don't like dogs.

Kahve içmeyi sevmem.

- I don't like to drink coffee.
- I don't like drinking coffee.

Soğuk havayı sevmem.

I dislike cold weather.

Rahatsız edilmeyi sevmem.

I don't like to be disturbed.

Beyzbolu hiç sevmem.

I don't like baseball at all.

Kış mevsimini sevmem.

I don't like winter.

Matematiği çok sevmem.

- I do not like mathematics very much.
- I don't like mathematics very much.
- I don't like math very much.

Kızarmış balığı sevmem.

I don't like fried fish.

Ders çalışmayı sevmem.

I don't like studying.

Yaz mevsimini sevmem.

I don't like summer.

Ben kedileri sevmem.

I don't like the cats.

Onu burada sevmem.

I don't like it here.

Aslında, kahveyi sevmem.

Actually, I don't like coffee.

Temizlik yapmayı sevmem.

I don't like to clean.

Ben havuçları sevmem.

I hate carrots.

Ben taklit sevmem.

I don't care for imitation.

Ben şeftali sevmem.

I don't like peaches.

Ben domuz sevmem.

I don't like pork.

Ruj sürmeyi sevmem.

I don't like to wear lipstick.

Oje sürmeyi sevmem.

I don't like to wear nail polish.

Ben hayvanları sevmem.

I don't like animals.

İnatçı insanları sevmem.

I don't like stubborn people.

Yemek pişirmeyi sevmem.

- I don't like cooking.
- I don't like to cook.

Ben trenleri sevmem.

I don't like trains.

Ben bamya sevmem.

I don't like okra.

Meyan kökünü sevmem.

I don't like licorice.

Şiddeti hiç sevmem.

I don't like violence whatsoever.

Çin yemeklerini sevmem.

I don't like Chinese food.

Ben balık sevmem.

I don't like fish.

Kışın yüzmeyi sevmem.

I don't like swimming in the winter.

Kalabalık plajları sevmem.

I don't like crowded beaches.

Ben üzüm sevmem.

I don't like grapes.

Portakal suyu sevmem.

I don't like orange juice.

Komşularımızı pek sevmem.

I don't like our neighbors very much.

Yağışlı mevsimi sevmem.

I don't like the rainy season.

Ilık kahveyi sevmem.

I don't like lukewarm coffee.

Konuşma yapmayı sevmem.

I don't like giving speeches.

Erkenci olmayı sevmem.

I don't like to be early.

Sporu pek sevmem.

I don't like sports much.

Fransızca konuşmayı sevmem.

I don't like talking in French.

Böyle şakaları sevmem.

I don't like jokes like that.

Erken kalkmayı sevmem.

I don't like getting up early.

Kahveyi sıcak sevmem.

I don't like my coffee hot.

Rok yapmayı sevmem.

- I don't like to castle.
- I don't like castling.

- Başka birinin elbiselerini giymeyi sevmem.
- Başkasının elbiselerini giymeyi sevmem.

- I do not like wearing anybody else's clothes.
- I don't like wearing anybody else's clothes.
- I don't like wearing anyone else's clothes.

"Sıska insanları sevmem"gibi

Once you become aware that you have a bias,

"Havuç sevmem." "Ben de."

"I don't like carrots." "Neither do I."

Televizyonu çok fazla sevmem.

I don't care for television very much.

Onun tipindeki insanları sevmem.

I don't go for men of his type.

Ben büyük şehirleri sevmem.

I dislike big cities.

Pencerenin yanında oturmayı sevmem.

I don't like sitting by the window.

Google Çevirici'yi kullanmayı sevmem.

- I don't like to use Google Translator.
- I don't like using Google Translator.

Onun gibi insanları sevmem.

I don't like men like him.

Ben kötü çocukları sevmem.

I don't like bad children.

Tom gibi adamları sevmem.

- I don't like guys like Tom.
- I don't like people like Tom.

Kendimi tekrar etmeyi sevmem.

I don't like repeating myself.

- Salata sevmiyorum.
- Salata sevmem.

I don't like salad.

Ben tahmin etmeyi sevmem.

I don't like to guess.

- Beklemeyi sevmem.
- Beklemekten hoşlanmam.

I don't like waiting.

Yüksek topuklu ayakkabıları sevmem.

I don't like high-heeled shoes.

Şarkı söylemeyi hiç sevmem.

I don't like to sing at all.

Tom gibi insanları sevmem.

I don't like people like Tom.

Ağlayan çocukları dinlemeyi sevmem.

I don't like listening to children crying.