Translation of "Defteri" in English

Bana defteri ver.

Give me the notebook.

Bu, Tom'un defteri.

This is Tom's notebook.

Bu kimin defteri?

Whose notebook is this?

Bu, Tom'un adres defteri.

This is Tom's address book.

Bana o defteri uzat.

Pass me that notebook.

Bu, Tom'un randevu defteri.

This is Tom's appointment book.

Tom bir not defteri çıkardı.

Tom took out a notepad.

Tom, Mary'ye yeşil defteri uzattı.

Tom handed Mary the green notebook.

İstiyorsan bu defteri sana vereyim.

I'll give you this notebook if you want it.

Tom genellikle bir karalama defteri taşır.

Tom usually carries a sketch pad.

Bu not defteri iki Hollanda parası.

The notebook cost two florins.

Bu defteri ne kadar süre ödünç alabilirim?

How long may I borrow this notebook?

- Bu ne defteri?
- Bu defter ne için?

What is this notebook for?

Gözlemlerimi yazacağım küçük bir not defteri getirdim.

I brought a small notebook where I am going to write my observations.

Tom bir dolmakalem ve bir not defteri çıkardı.

Tom took out a pen and a notepad.

- Okul defteri, çantanın içinde.
- Dizüstü bilgisayar, çantanın içinde.

The notebook is in the briefcase.

Tom çekmeceyi tekrar açtı ve bir not defteri çıkardı.

Tom opened the drawer again and took out a notepad.

- Tom'u çoktan unuttum.
- Tom defteri benim için tamamen kapandı.

I'm totally over Tom.

"Ölüm Defteri" benim en çok sevdiğim on televizyon dizisinden biridir.

"Death Note" is one of my top ten favourite TV series.

- Kimse artık telefon defteri kullanmıyor.
- Artık kimse telefon rehberi kullanmıyor.

No one uses phone books anymore.

Tom birkaç not defteri ve kalem almak istedi. O ayrıca başka şeyler satın almak istedi.

Tom wanted to buy some notebooks and pens. He also wanted to buy other things.