Translation of "Dede" in English

0.005 sec.

Examples of using "Dede" in a sentence and their english translations:

Yakında dede olacaksın.

You will be grandfather soon.

Dede,ölüm döşeğindedir.

The grandfather is on his deathbed.

Hoşça kal dede!

See you, grandpa!

Dede 99 yaşına kadar yaşadı.

Grandfather lived to be 99 years old.

Dede ve ninelerinin kalıntıları bu kilisededir.

The relics of your grandparents are in this church.

Tom ve John'un dede olduklarına inanamıyorum.

I can't believe that Tom and John are grandfathers.

Dede ve ninelerimin hiçbiri hayatta değil.

None of my grandparents are still living.

Bu bilginin içinde sadece bilim yok. İlyada var, Dede Korkut var,

There isn’t only science in it. There is Iliad, Dada Gorgud,

- Dede ve ninelerimin dördü de hâlâ yaşıyor.
- Büyükanne ve büyükbabalarımın dördü de hâlâ hayatta.

All four of my grandparents are still living.

- Bütün dede ve ninelerim ben doğmadan ölmüş.
- Dedelerim ve ninelerim daha ben doğmadan vefat etmiş.

All of my great-grandparents died before I was born.