Translation of "Bisikletime" in English

0.005 sec.

Examples of using "Bisikletime" in a sentence and their english translations:

Bisikletime dokunma!

Keep your hands off my bike!

Bisikletime dokunma.

Don't touch my bike.

Bisikletime bindim.

I got on my bicycle.

Dışarıda bisikletime biniyorum.

I'm out riding my bike.

Bisikletime binmeyi seviyorum.

I like riding my bike.

Keşke bisikletime burada binseydim.

I wish I had ridden my bicycle here.

Bisikletime sık sık binmem.

- I don't ride my bicycle very often.
- I don't use my bicycle very often.

Bisikletime binip yola çıktım.

I got on my bicycle and left.

Hafta sonlarında genellikle bisikletime binerim.

I usually ride my bike on weekends.

Yürümektense bisikletime binmeyi tercih ederim.

I'd rather ride my bike than walk.

Tom hala benim bisikletime sahip.

Tom still has my bicycle.

Kendi bisikletime binmeyi tercih ederim.

I'd rather ride my own bike.

Bazen okula giderken bisikletime binerim.

I occasionally ride my bicycle to school.

Okula giderken gerçekten bisikletime binmeyi seviyorum.

I really like riding my bike to school.

Ben salı günleri bisikletime binmeyi seviyorum.

I love to ride my bike on Tuesdays.

Tom'un benim bisikletime ne yaptığını gördünüz mü?

Did you see what Tom did to my bicycle?

Bir ay boyunca bisikletime dokunmamaya söz veriyorum.

I promise not to touch my bicycle for a whole month.

Bacaklarım acıyor olmasına rağmen bisikletime binmeye devam ettim.

I kept riding my bicycle even though my legs were hurting.

- Ben artık bisikletime binmiyorum.
- Ben artık bisikletimi kullanmıyorum.

I don't ride my bicycle anymore.

- Lütfen Tom'un bisikletime binmesine izin verme.
- Lütfen Tom'un bisikletime binmesine izin vermeyin.
- Lütfen Tom'un bisikletimi kullanmasına izin vermeyin.
- Lütfen Tom'un bisikletimi kullanmasına izin verme.
- Lütfen Tom'un bisikletimi sürmesine izin vermeyin.
- Lütfen Tom'un bisikletimi sürmesine izin verme.

Please don't let Tom ride my bicycle.