Translation of "Binmeyi" in English

0.006 sec.

Examples of using "Binmeyi" in a sentence and their english translations:

Bisiklete binmeyi bilmiyor.

He doesn't know how to ride a bike.

Bisiklete binmeyi severim.

I'd like to go cycling.

Motosikletlere binmeyi severim.

I like to ride motorcycles.

Bisikletime binmeyi seviyorum.

I like riding my bike.

Ata binmeyi bilmiyorum.

I don't know how to ride a horse.

Bisiklete binmeyi sevmiyorum.

I don't like riding bikes.

O, ata binmeyi sever.

He enjoys horseback riding.

Ben metroya binmeyi sevmiyorum.

I don't like riding the subway.

Ata binmeyi biliyor musun?

Can you ride a horse?

Otobüse binmeyi tercih ederim.

I'd rather take the bus.

Mary atına binmeyi sever.

Mary loves to ride her horse.

Gerçekten motosiklete binmeyi severim.

I really like riding motorcycles.

Gerçekten ata binmeyi severim.

I really like riding horses.

Tom motosiklete binmeyi sever.

Tom loves riding motorcycles.

Tom bisikletine binmeyi sever.

- Tom likes to ride his bicycle.
- Tom likes riding his bicycle.

Tom ata binmeyi bilmiyor.

Tom doesn't know how to ride a horse.

Bisiklete binmeyi sever misin?

Do you like cycling?

Arabaya binmeyi isteyip istemediğinizi sordum.

I asked if you wanted a ride.

Yürümektense bisikletime binmeyi tercih ederim.

I'd rather ride my bike than walk.

Bisiklete binmeyi öğrendiğinde kaç yaşındaydın?

How old were you when you learned to ride a bicycle?

Ben bisiklete binmeyi tercih ederim.

- I prefer to go by bicycle.
- I prefer biking.

Bir ata binmeyi denemek istiyorum.

I want to try riding a horse.

Ara sıra ata binmeyi severim.

I like to ride a horse now and then.

Sen bisiklete binmeyi asla unutamazsın.

You can't ever forget how to ride a bicycle.

Bisiklete binmeyi yürümeye tercih ederim.

I prefer riding to walking.

Tom yağmurda motosikletine binmeyi sevmiyor.

Tom doesn't like riding his motorcycle in the rain.

O yüksek atına binmeyi seviyor.

He loves to ride on his high horse.

Ben ona bisiklete binmeyi öğrettim.

I taught her to ride a bicycle.

Kendi bisikletime binmeyi tercih ederim.

I'd rather ride my own bike.

Otobüsün önünde binmeyi tercih ediyorum.

I prefer to ride in the front of the bus.

Tom'un bisikletine binmeyi denedin mi?

Did you try riding Tom's bicycle?

Zaman zaman atlara binmeyi severim.

I like riding horses from time to time.

Tom bisiklete binmeyi öğrenmek istiyor.

Tom wants to learn how to ride a bike.

- Otobüsten ziyade trene binmeyi tercih ederim.
- Otobüs yerine trene binmeyi tercih ederim.

I prefer to take the train rather than the bus.

Yürümektense bir taksiye binmeyi tercih ederim.

I'd rather take a taxi than walk.

O, bisiklete binmeyi geçen yıl öğrendi.

She learned to ride a bicycle last year.

Bir taksiye binmeyi denememiz gerekir mi?

Should we try to get a cab?

Okula giderken gerçekten bisikletime binmeyi seviyorum.

I really like riding my bike to school.

Bir insan bisiklete binmeyi asla unutamaz.

One can never forget how to ride a bicycle.

Tom on yaşındayken bisiklete binmeyi öğrendi.

Tom learned to ride a bike when he was ten.

Ben salı günleri bisikletime binmeyi seviyorum.

I love to ride my bike on Tuesdays.

Tom, geçen yaz at binmeyi öğrendi.

Tom learned how to ride a horse last summer.

Sami, Leyla'ya ata binmeyi teklif etti.

Sami offered Layla a ride.

- Onun bir bisiklete binmeyi öğrenmesi üç ayını aldı.
- Bisiklete binmeyi öğrenmek üç ayını aldı.

It took him three months to learn to ride a bicycle.

- Tom bir bisiklete binmeyi öğrenmede zor zamanlar geçirdi.
- Tom bisiklete binmeyi öğrenirken çok zorluk yaşadı.

Tom had a hard time learning how to ride a bicycle.

Motosiklete binmeyi ve hard rock konserlerini severim.

I love biking and hard rock concerts.

O dans etmeyi ve ata binmeyi sever.

She enjoys dancing and horseback riding.

- Ata binebilir misin?
- Ata binmeyi biliyor musun?

Can you ride a horse?

Her zaman bir ata binmeyi denemek istedim.

I've always wanted to try riding a horse.

Kar kaykayı yapmayı ve bisiklete binmeyi severim.

I like to snowboard and ride dirtbikes.

Pedro'nun motosikleti var ve ona binmeyi sever.

Pedro has a motorcycle and loves to ride it.

Mary'ye ata binmeyi öğreten kişi Tom değildi.

Tom wasn't the one who taught Mary how to ride a horse.

- Tom ve Mary her ikisi de atlara binmeyi severler.
- Hem Tom hem de Mary ata binmeyi sever.

- Tom and Mary both like riding horses.
- Both Tom and Mary like riding horses.

Önce bisiklete binmeyi öğrendim. Sonra araba sürmeyi öğrendim.

First I learned to ride a bicycle. Then I learned to drive.

Hem Tom hem de Mary ata binmeyi sever.

Tom and Mary both like riding horses.

Tom iş çıkış saatleri sırasında metroya binmeyi sevmez.

Tom doesn't like to ride the subway during rush hour.

Tom ve ben ikimiz de atlara binmeyi severiz.

- Tom and I both like riding horses.
- Both Tom and I like riding horses.

- Nasıl ata binileceğini biliyor musun?
- Ata binmeyi biliyor musun?

Do you know how to ride a horse?

- Ata binmeyi de biliyorum.
- Ata binmesini ben de biliyorum.

I also know how to ride a horse.

Tom otobüs durağına gelmeden önce binmeyi planladığı otobüs zaten gitmişti.

By the time Tom got to the bus stop, the bus he was planning to take had already left.