Translation of "Balıkçılık" in English

0.004 sec.

Examples of using "Balıkçılık" in a sentence and their english translations:

Ben balıkçılık yapardım.

I used to do fishing.

Balıkçılık Tom'un hayatı.

Fishing is Tom's life.

Balıkçılık benim hayatımda yok.

Fishing is not in my life.

Balıkçılık ruhsatınız var mı?

Do you have a fishing license?

Tom'un balıkçılık lisansı yok.

Tom doesn't have a fishing license.

Kendi balıkçılık ekipmanını getir.

Bring your own fishing equipment.

Kirlilik nedeniyle balıkçılık yasaktır.

Fishing is prohibited because of the pollution.

Balıkçılık en popüler hobilerinden biridir.

Fishing is one of the most popular hobbies.

Adanın ekonomisi balıkçılık sektörüne bağlıdır.

The economy of the island is dependent on the fishing industry.

- O bir balıkçı.
- Balıkçılık yapıyor.

- He is a fish dealer.
- He is a fishmonger.

Köylüler özellikle balıkçılık ile meşguldürler.

The villagers are occupied mainly with fishing.

Tom ve ben balıkçılık arkadaşlarıyız.

Tom and I are fishing buddies.

Balıkçılık mevsimi ne zaman başlıyor?

When does fishing season start?

Beni balıkçılık hakkında kitabım var.

I have a book about fishing.

Balıkçılık Cezayir'de önemli bir sektördür.

Fishing is a significant sector in Algeria.

Onun balıkçılık için bir tutkusu var.

He has a passion for fishing.

O, Tom'u bir balıkçılık gezisine götürdü.

He took Tom on a fishing trip.

Balıkçılık için ne güzel bir sabah!

What a beautiful morning for fishing!

Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.

Fishing, hunting, hiking and skiing are popular.

Tom balıkçılık hakkında bir şey bilmiyor.

Tom doesn't know a thing about fishing.

Tom en iyi balıkçılık yerlerini bilir.

Tom knows all the best fishing spots.

Birçok hobilerim var, örneğin balıkçılık ve tırmanma.

I have many hobbies - fishing and climbing, for example.

- Balıkçılık gölde yasaktır.
- Gölde balık avlama yasaktır.

Fishing is prohibited in the lake.

Tom balıkçılık ile ilgili ilk şeyi bilmiyor.

Tom doesn't know the first thing about fishing.

Vahalarda tarım, balıkçılık ve ticaret tarihlerinde ve incilerde

from the Gulf lands. To announce with him the change that will happen in it. Once upon

Balıkçılık Tom'un şimdiye kadar yapmak istediği tek şey.

Fishing is the only thing Tom ever wants to do.

Burada bir sürü balık yakaladım. Burası büyük bir balıkçılık bölgesi.

I've caught a lot of fish here. It's a great fishing spot.

Avcılık, sualtı dalış, balıkçılık ve keşfetme onun ilgi alanları arasındadır.

Hunting, underwater diving, fishing and exploring are among his interests.

Birkaç ticari uçuş var, küçük konteyner nakliye, turist yok ve daraltılmış balıkçılık

There are few commercial flights, little container shipping, no tourists and a collapsed fishing

Japon balıkçılık filosu bilimsel araştırma bahanesiyle yılda 1000'den fazla balina yakalar.

The Japanese fishing fleet catches more than 1000 whales per year on the pretext of scientific research.