Translation of "Salladı" in English

Başını salladı.

He shook his head.

- Tom el salladı.
- Tom elini salladı.

Tom waved his hand.

Deprem evleri salladı.

The earthquake shook the houses.

Köpek kuyruğunu salladı.

The dog wagged its tail.

Tom başını salladı.

Tom nodded.

Tom bayrağı salladı.

Tom waved the flag.

Tom el salladı.

Tom waved.

Chris kılıcını salladı!

Chris swung his sword!

Tom kollarını salladı.

Tom waved his arms.

Herkes başını salladı.

Everyone shook their heads.

Deprem evi salladı.

The earthquake shook the house.

Melanie elini salladı.

Melanie waved her hand.

O, başını salladı.

She shook her head.

Oyuncu raketi topa salladı.

The player swung the bat at a ball.

O, bize elini salladı.

She waved her hand to us.

Başını ileri geri salladı.

He shook his head back and forth.

O, oğlunun omuzunu salladı.

He shook his son by the shoulder.

O, bana elini salladı.

She waved her hand to me.

O, ona el salladı.

He waved at her.

Deprem aniden binaları salladı.

The earthquake suddenly shook the buildings.

Tom bana başını salladı.

Tom nodded to me.

Tom Mary'ye el salladı.

Tom waved at Mary.

Patlama bütün binayı salladı.

The explosion shook the whole building.

Tom arkamızdan el salladı.

Tom waved goodbye to us.

Tom nefretle başını salladı.

Tom shook his head in disgust.

Tom yine başını salladı.

Tom nodded again.

Tom minnetle başını salladı.

Tom nodded his head in thanks.

Tom kısaca başını salladı.

Tom nodded curtly.

Tom Mary'ye parmağını salladı.

Tom waggled his finger at Mary.

Tom sessizce başını salladı.

- Tom nodded silently.
- Tom silently shook his head.

Köpek hevesle kuyruğunu salladı.

The dog wagged its tail eagerly.

O ona başını salladı.

She shook her head at him.

Tom onaylayarak başını salladı.

Tom nodded approvingly.

Tom şevkle başını salladı.

Tom nodded enthusiastically.

Tom hafifçe başını salladı.

Tom nodded faintly.

Tom tereddütle başını salladı.

Tom nodded hesitantly.

Tom hemen başını salladı.

Tom nodded immediately.

Tom bilerek başını salladı.

Tom nodded knowingly.

Tom kibarca başını salladı.

Tom nodded politely.

Tom hızla başını salladı.

Tom nodded quickly.

Tom isteksizce başını salladı.

Tom nodded reluctantly.

Tom yavaşça başını salladı.

Tom nodded slowly.

Tom anlayışla başını salladı.

Tom nodded understandingly.

Onlar sessizce başını salladı.

They nodded silently.

Tom yumruğunu Mary'ye salladı.

Tom shook his fist at Mary.

O, bana başını salladı.

He nodded to me.

O ona el salladı.

She waved at him.

Tom arkamdan el salladı.

Tom waved goodbye to me.

Tom kafasını çaresizlikle salladı.

Tom shook his head in dismay.

Tom Mary'ye başını salladı.

Tom nodded to Mary.

İç çekip başını salladı.

He sighed and shook his head.

Bob gördüğü herkese el salladı.

Bob waved to whomever he saw.

Anlayıp anlamadığını sorduğumda başını salladı.

He nodded when I asked if he understood.

O, geçerken bana başını salladı.

He nodded to me as he passed.

O ayrılırken bize el salladı.

He waved goodbye to us.

Sorumu yanıtlamak için başını salladı.

He nodded in response to my question.

Büyükbaba bana doğru kafasını salladı.

Grandfather nodded toward me.

Büyükbabam başını salladı ve gülümsedi.

My grandfather nodded and smiled at me.

O, başını yukarı aşağı salladı.

He shook his head up and down.

Tom Mary'ye arkasından el salladı.

Tom waved goodbye to Mary.

Tom gülümsedi ve başını salladı.

Tom smiled and nodded.

Tom birkaç kez başını salladı.

Tom nodded his head a few times.

Tom başını salladı ve gitti.

Tom nodded his head and left.

Tom araba uzaklaşırken el salladı.

Tom waved as the car pulled away.

Cookie kuyruğunu salladı ve havladı.

Cookie wagged his tail and barked.

Tom Mary'ye hafifçe başını salladı.

Tom nodded slightly to Mary.

Tom arkadaşının arkasından el salladı.

Tom waved goodbye to his friend.

Beni görünce, köpek kuyruğunu salladı.

Seeing me, the dog wagged its tail.

Tom olumlu olarak başını salladı.

- Tom nodded affirmatively.
- Tom nodded yes.

Tom onaylamak için başını salladı.

Tom nodded approval.

Tom iyiyim diye başını salladı.

Tom nodded OK.

Tom bir kez başını salladı.

Tom nodded once.

Tom sempatik şekilde başını salladı.

Tom nodded sympathetically.

Tom düşünceli şekilde başını salladı.

Tom nodded thoughtfully.

Tom, Mary'ye helikopterden el salladı.

Tom waved at Mary from the helicopter.

Tom başını salladı ve güldü.

Tom shook his head and laughed.

Tom kafasını salladı ve gülümsedi.

Tom shook his head and smiled.

Tom gördüğü herkese el salladı.

Tom waved to everyone he saw.

Tom elini salladı ve gülümsedi.

Tom waved his hand and smiled.

5 büyüklüğünde bir deprem Tokyo'yu salladı.

An earthquake of magnitude 5 shook Tokyo.

Beni gördüğü an, bana el salladı.

The moment he saw me, he waved to me.

John bir çubuk aldı ve salladı.

John picked up a stick and shook it.

Başını salladı ve hiçbir şey söylemedi.

She shook her head and said nothing.

Tom gözlerini kapadı ve başını salladı.

Tom closed his eyes and shook his head.

Tom başını salladı ve kapıya yöneldi.

Tom nodded and headed for the door.