Translation of "Bırakabilir" in English

0.011 sec.

Examples of using "Bırakabilir" in a sentence and their english translations:

Bunu bırakabilir miyiz?

Can we just drop this?

Bizi bırakabilir misin?

Can you give us a lift?

Beni eve bırakabilir misin?

Could you give me a lift home?

Çantamı buraya bırakabilir miyim?

Can I leave my bag here?

Birisi sigarayı nasıl bırakabilir?

How can one stop smoking?

Onu seninle bırakabilir miyim?

Can I leave it with you?

Lütfen bunu bırakabilir miyiz?

Can we please drop this?

Beni istasyona bırakabilir misin?

Can you drop me off at the station?

Işığı kapalı bırakabilir misin?

Can you leave the light off?

Sadece onu bırakabilir miyiz?

Can we just drop it?

Telefon numaramı bırakabilir miyim?

May I leave my phone number?

Bizi istasyona bırakabilir misin?

Can you give us a lift to the station?

Seni arabayla bırakabilir miyim?

Can I give you a lift?

Bunu buraya bırakabilir miyim?

Could I leave this here?

Ödevimi burada bırakabilir miyim?

May I leave my homework here?

Bizi yalnız bırakabilir misin?

Could you leave us alone?

Bagajımı buraya bırakabilir miyim?

Can I leave my luggage here?

Bunu sizinle bırakabilir miyim?

May I leave this with you?

Bunu yapmayı bırakabilir miyiz?

Can we just stop doing this?

Eğer isterse Tom bırakabilir.

Tom could quit if he wanted to.

Yanni arabasını orada bırakabilir.

Yanni can leave his car out there.

Kişisel eşyalarımı otobüste bırakabilir miyim?

May I leave my belongings on the bus?

Ben bir mesaj bırakabilir miyim?

Can I leave a message?

Bir mesaj bırakabilir miyim, lütfen?

Can I leave a message, please?

Beni otobüs durağına bırakabilir misin?

Could you drop me at the bus station?

Biri beni arabayla bırakabilir mi?

Can someone give me a lift?

Bana bir tane bırakabilir misin?

Could you leave me one?

Bu kitabı sana bırakabilir miyim?

May I leave this book with you?

İkinizi arabayla eve bırakabilir miyim?

Can I give you two a lift home?

Tom'a bir mesaj bırakabilir miyim?

Can I leave Tom a message?

Ona bir mesaj bırakabilir miyim?

Can I leave him a message?

Kardeşini rahatsız etmeyi bırakabilir misin?

Can you stop pestering your brother?

Bir dolar boşta bırakabilir misin?

Could you spare a dollar?

Dean, yemeği gerçekten bir kenara bırakabilir.

Dean can really put away the food.

Affedersiniz fakat kitaplarımı buraya bırakabilir miyim?

Excuse me, but may I put my books here?

Bu konu hakkında konuşmayı bırakabilir miyiz?

Can we quit talking about this?

Bunun hakkında saatlerdir konuşuyoruz. Bırakabilir miyiz?

We've been talking about this for hours. Can we just drop it?

Bizi bir dakika yalnız bırakabilir misiniz?

Would you please leave us alone for a minute?

"Kararın nedir?" "Kararı ertesi güne bırakabilir miyim?"

"What's your decision?" "Can I sleep on it?"

O yeni zincir mağazası beni işsiz bırakabilir.

That new chain store could put me out of business.

Bu araba, motor silindirlerinin yarısını devre dışı bırakabilir.

This car can deactivate half of its engine's cylinders.

- Beni arabayla bırakabilir misin?
- Beni arabayla götürebilir misin?

Can you give me a lift?

- Beni yalnız bırakabilir misin?
- Beni yalnız bırakır mısın?

Can you leave me alone?

Tom eğer işinden hoşlanmadıysa her zaman onu bırakabilir.

Tom can always quit his job if he doesn't like it.

Bu öğleden sonraya o kadar onu bana bırakabilir misin?

Can you leave it with me till this afternoon?

Bagajımı buraya olduğu yere bırakabilir miyim ve dışarı çıkabilir miyim?

May I leave my luggage here where it is and go out?

- Sana bir gezinti önerebilir miyim?
- Seni götürebilir miyim?
- Sizi bırakabilir miyim?

- Can I give you a ride?
- Can I offer you a ride?

Boşanmalar, boşanan çiftlerin ortak arkadaşlarını zor durumda bırakabilir, özellikle de ayrılık sert ve tantanalı olmuşsa.

Divorce can put mutual friends of the divorcing couple in a difficult position, particularly if it's an acrimonious split.