Translation of "Büyükçe" in English

0.003 sec.

Examples of using "Büyükçe" in a sentence and their english translations:

Tom büyükçe bir kayanın arkasına saklandı.

Tom hid himself behind a large rock.

Büyükçe bir sandalye, ama kapı aralığından anca geçer.

It's a biggish chair, but it'll just barely fit through the doorway.

Ve önüme güzel bir doğum günü paketi geliyor büyükçe

a nice, big birthday package came in front of me

Bu tür büyükçe taşların altına da bakmaya devam edeceğiz.

Now look, we'll just keep turning over any of these sort of bigger rocks.