Translation of "Büroya" in English

Büroya gidiyorum.

I'm going to the office.

Chiba'daki büroya transfer oldu.

He transferred to the office in Chiba.

Cumartesileri büroya gelmen gerekmez.

You need not come to the office on Saturdays.

- Ofise gidiyorum.
- Büroya gidiyorum.

I'm going to the office.

Büroya gitmek için araba kullandı.

She used the car to go to the office.

Bugün büroya gelmek zorunda değildin.

You didn't have to come into the office today.

Büroya yardım edecek birini arıyorum.

I'm looking for someone to give a hand in the office.

Bu öğleden sonra büroya geliyorum.

I'm coming into the office this afternoon.

Büroya ne zaman geri dönüyorsun?

When are you coming back to the office?

Büroya geri dönmek zorunda mısın?

Do you have to get back to the office?

- Bugün ofise gelemem.
- Bugün büroya gelemem.

I can't come to the office today.

- Sami ofise gitti.
- Sami büroya gitti.

Sami went to the office.

Yağmurlu günler hariç, ben büroya bisikletimle giderim

I go to the office by bicycle except on rainy days.