Translation of "Ayrılmasına" in English

0.003 sec.

Examples of using "Ayrılmasına" in a sentence and their english translations:

Tom'un ayrılmasına izin ver.

Let Tom leave.

Tom'un ayrılmasına izin vermeyeceğim.

I won't let Tom leave.

Sami, Leyla'nın gruptan ayrılmasına kızmıştı.

Sami was angry that Layla quit the band.

Tom, Mary'nin işinden ayrılmasına şaşırmıştı.

- Tom was surprised that Mary quit her job.
- Tom was surprised Mary quit her job.

Onlara Mary'nin ülkeden ayrılmasına izin vermeyeceğimi söyle.

Tell them I won't allow Mary to leave the country.

Öğretmen öğrencilerin konferans salonundan ayrılmasına izin vermedi.

The teacher did not permit the students to leave the lecture hall.

- Tom'un gitmesine izin ver.
- Tom'un ayrılmasına izin ver.

Let Tom leave.

Tom, İngiliz Kilisesinin Birleşik Krallık hükümetinden ayrılmasına karşıdır.

Tom opposes the movement to separate the Anglican Church from the government of the United Kingdom.

Tom Mary'nin onun gözünün önünden ayrılmasına asla izin vermemeliydi.

- Tom never should've let Mary out of his sight.
- Tom never should have let Mary out of his sight.