Translation of "Gruptan" in English

- Penguen gruptan atıldı.
- Karabat gruptan atıldı.

The penguin was expelled from the group.

Penguen gruptan atıldı.

The penguin was expelled from the group.

Tom gruptan uzaklaştı.

- Tom walked away from the group.
- Tom moved away from the group.

Tom gruptan biri değildi.

Tom wasn't one of the group.

Bu gruptan çok gururluyum.

I'm very proud of this bunch.

Ben gruptan asla ayrılmadım.

I never quit the band.

Sami gruptan ayrılmak istiyordu.

Sami wanted to quit the band.

Bu gruptan sorumlu kişi benim.

I'm the one in charge of this group.

Sami, Leyla'nın gruptan ayrılmasına kızmıştı.

Sami was angry that Layla quit the band.

Tom gruptan ayrılmak istediğini söyledi.

- Tom said he wanted to quit the band.
- Tom said that he wanted to quit the band.

Tom gruptan ayrılmak istediğini söylüyor.

Tom says he wants to quit the band.

O, yaz kampında benim gruptan sorumluydu.

At the summer camp, she was in charge of the group I belonged to.

Turun ortasında onlar ana gruptan ayrıldılar.

In the middle of the tour, they became separated from the main group.

Tur sırasında gruptan ayrıldı ve kendi yolunu buldu.

During the tour he broke apart from the group and found his own way.

Tom gruptan ayrıldı ve bir daha asla görülmedi.

Tom left the group and was never seen again.

- O, yaz kampında benim gruptan sorumluydu.
- Yaz kampında benim grubumun sorumlusuydu.

At the summer camp, she was in charge of the group I belonged to.